BilimGenelMakalelerTeknoloji

Radyasyon Nedir? Etkileri Nelerdir?

Google News Abone Ol

Bu makalede, radyasyonun ne olduğunu, radyasyonun etkilerini, nükleer enerjinin ne olduğunu, nükleer enerjinin nasıl üretildiğini, nükleer enerjinin nerelerde kullanıldığını, inceleyeceğiz ve biraz da Hiroşima‘ya yapılan atom bombası saldırısını ve etkilerini inceleyeceğiz. O zaman başlayalım.

Radyasyon Nedir?

Radyasyon veya diğer bir deyişle ışınım; elektromanyetik dalgalar ve parçacıklar halinde enerjinin yayılması veya aktarılması olayıdır. Radyoaktif maddeler alfa, beta, gama gibi ışınlar yayar. Bu ışınların gen yapısını bozarak, mutasyona sebep olmak gibi etkileri vardır. Atom çekirdeğindeki nötron sayısı, proton sayısına oranla çok fazla ise; kararsız yapı gösterirler ve kararlı yapıya geçmek isterler. Bu sebeple çekirdekteki nötronlar parçalanırlar ve bu parçalanmalar sonucunda, alfa, beta ve gama gibi ışınlar yayarlar.

Radyasyonun zararları vardır. Bu zararlardan biri daha önce de bahsettiğimiz gibi mutasyondur. Hücrelerdeki DNA‘nın yapısını bozarak mutasyona sebep verir ve DNA yapısı bozulan hücreler kontrolsüz bir şekilde bölünmeye başlar. Kanser için kontrolsüz hücre bölünmesidir diyebiliriz. Kontrolsüz dememin sebebi; hücrelerimizin sürekli bölünmesi ve vücudumuzun kendini yenilemesidir. Fakat hücrelerimiz bir taraftan bölünürken diğer taraftan da ölürler. Kanser hücreleri ölmeyi unutmuş hücrelerdir. Yani yeni hücreler oluşurken kanser hücreleri hala ortamda vardır. Hücreler ölmeden yani hücrelerin bölünerek yeni hücreler oluşturması ile birlikte kanserli kitle dediğimiz tümör oluşur.

radyasyon nedir

Apoptoz ve Nekroz Nedir?

Apoptoz yanlış bir şekilde bölünen ya da herhangi bir sebeple zarar görmüş hücrelerin, kendi komutuyla ya da diğer hücrelerin emriyle yaşamının sonlandırılması olayıdır. Programlı hücre ölümüdür de diyebiliriz. Nekroz ise çevrenin etkisi ile örneğin; Ph, sıcaklık gibi etkenlerin hücreye hasar vermesiyle, hücrenin yaşamını sonlandırması olayıdır. Hücreye dışarıdan darbe gelmesi ile birlikte hücre membranının yırtılmasıyla sitozolün dışarıya akarak hücrenin ölmesi olayı da, nekroza girer. Nekroz programlanmamış ani hücre ölümleridir diyebiliriz.

Nükleer Enerji Nedir? Nasıl Üretilir? Nasıl Kullanılır?

Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde ettiğimiz bir enerji türüdür. Albert Einstein, nükleer enerjinin, kütle enerjisine dönüştüğünü E=mc² formulü ile ifade etmiştir. Nükleer enerjiyi elde etmek için, nükleer reaktörler kullanılır. Aynı zamanda nükleer reaktörler ile, nükleer enerjiyi diğer enerji tiplerine dönüştürmek için de kullanırız.

Nükleer enerji, üç reaksiyon ile oluşabilir. Bu reaksiyonlar; füzyon, fisyon ve yarılanma reaksiyonları olarak tanımlanmıştır. Füzyon, atomik halde bulunan parçacıkların birleşme reaksiyonlarına verilen addır. Fisyon ise aksine çekirdekte bulunan atomik parçacıkların zorlanmış bir şekilde parçalanması olayıdır. Bu zorlama, radyoaktif maddelerin dışarıdan nötron bombardımanına tutularak kasıtlı bir şekilde parçalanması olayıdır. Yarılanma ise; çekirdeğin içinde bulunan nötronların doğal bir şekilde ki bu süreç yavaş işler, ya da yapay olarak fisyon adı verdiğimiz yöntemle çekirdeğin parçalanması olaylarıdır.

nükleer enerji

Füzyon tepkimeleri ile elde edilen enerji, fisyon yöntemi ile elde edilen enerjiden çok daha fazladır. Güneş patlamasını fisyona, nükleer enerji santrallerinde elde edilen enerjiyi ve atom bombasının patlaması sonucu oluşan enerjiyi füzyona örnek olarak gösterebiliriz. Nükleer santral kurabilmek için, zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyaç vardır. Uranyum radyoaktif bir maddedir ve biraz önce de bahsettiğimiz gibi fisyon tepkimelerine sokularak, yüksek miktarda nükleer enerji elde edilebilir. Tepkimeler sonucu açığa yüksek miktarda ısı ve enerji çıkar. Açığa çıkan enerji nükleer olduğu için çevresine radyasyon yayar. Bu sebeple nükleer enerjilerin yalıtımı çok üst düzey yapılmalıdır.

Nükleer enerji günümüzün ve geleceğimizin en büyük enerji kaynaklarından biridir. Petrol ve doğalgazın zaman içerisinde tükeneceği gerçeği bir çok devletin nükleer enerjiye yönelmesine sebep olmuştur. Bugün dünyamızda 400 den fazla nükleer enerji santrali bulunmaktadır ve bu santraller günümüzde dünya elektriğinin %15’ini karşılayacak güçte çalışmaktadır. Örneğin; Fransa elektrik ihtiyacının %77’sini nükleer reaktörlerden karşılamaktadır.

Bugüne kadar çevreye ciddi hasarlar verebilecek ölçüde 4 nükleer santral kazası gerçekleştiği bilinmektedir. Bunlardan ilk ikisi gerekli önlemlerin alınması sonucu çevreye herhangi bir zarar vermezken, üçüncü olarak gerçekleşen Çernobil Faciası doğaya ve insanlara ciddi hasarlar vermiştir. Dördüncü olarak gerçekleşen Fukuşima Faciası, Çernobil Faciasını tehlike seviyesi olarak geçmiştir.

Nükleer Silahlar

Nükleer enerji, nükleer silah yapımında da kullanılmaktadır. Örneğin; nükleer enerji aynı zamanda atom bombasının patladığında açığa çıkan enerjinin kaynağıdır. Nükleer silahlar, nükleer reaksiyon ve nükleer füzyonun birlikte kullanılması ile ya da daha güçlü bir füzyon yöntemi ile elde edilen ve açığa çıkan enerji nedeni ile oldukça yüksek “Yok Etme” gücüne sahip silahlardır. Herhangi bir nükleer silah ile birlikte bir şehri veya bir ülkeyi, içinde bulunan canlı ve cansız ne varsa yok edecek kadar hasar verebilir. Aynı zamanda nükleer silahlar kullanıldığında yaydığı radyasyon ile birlikte çevreye uzun yıllar hasar vermeye ve canlı DNA’sını bozarak kansere ve mutasyonlara sebep olabilir. Nükleer silahlar ilk kez II. Dünya Savaşı’nın son zamanlarında 2 kez kullanılmıştır.

nükleer silahlar

İlk olay 6 ağustos 1949 sabahı, “Little Boy” (Küçük Çocuk) kod isimli uranyum tipi silahın Japonya’nını Hiroşima kentine atılması ile gerçekleşmiştir. Olaydan 3 gün sonra ise “Fat Man” (Şişman Adam) kod isimli plütonyum tipi silah yine Japonya’nın Nagazaki kentinde atılmıştır. Bu nükleer silahların kullanımı, çoğu sivil olmak üzere 132.000 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur.

Evet, Nükleer silahların bu kadar büyük tahrip gücü var ve kullanıldıktan onlarca yıl sonra bile etkilerini görebiliyoruz ve kendi gezegenimize böyle hasarlar vermek tutunduğun dalı kesmek gibi…

Telefonlar Ve Bilgisayarlar Radyasyon Yayar Mı?

Alfa, beta ve gama ışınları, elektromanyetik spektrumun en üstünde yer alırlar. İnsan ve diğer canlılar açısından zararları tartışılmazdır. Bu ışınların altında X- ışınları ve onun da altında UV dediğimiz mor ötesi ışınlar bulunur. UV’nin hemen altında ise IR dediğimiz Infra-red yani kızıl ötesi, ışık bölgesi başlar. Diğer bir deyişle görünür ışık. Görünür ışığın herhangi bir zararı yoktur. Genel olarak ısınmamızı sağlar. Elektrikli ısıtıcıları örnek olarak gösterebiliriz. IR’nin altında ise mikrodalga ve radyo dalgaları bulunur. Telefonlar, mikrodalga ısıtıcılar ve baz istasyonları bu sınıfa girer. Diğer radyasyonların aksine yanmaya neden olmaz. Derinin derinliklerine işleyebilir. Kanserojen olabilir; ama gücün çok yüksek ve mesafenin çok yakın olması gerekir. Telefonlarımızın gücü bunun için pek yeterli değildir. Baz istasyonları güçlüdür. Fakat onlarda bu sebepten toplumdan olabildiğince uzağa inşa edilir.

Açıkçası ne miktarda olursa olsun radyasyona dikkat etmek gereklidir. Ortaya çıkacak olan mutasyon sonuçları büyük sorunlar çıkarabilir. Bu yüzden insanların daha bilinçli davranmasını ve üst yetkililerin de bu durumu unutmaması gerektiğini hatırlatıyoruz. Bilim gelişirken ortaya çıkan sorunlar da büyüyebiliyor. En güncel bilim haberleri için takipte kalın.

SerdarCR

Genetik ve biyomühendislik lisans mezunuyum. Aldığım eğitim fizik, kimya, biyoloji ve matematik ağırlıklıydı. Mühendislik fakültesi mezunu olduğundan dolayı analitik ve sonuç odaklı düşünce yapısına sahibim. Aldığım eğitim moleküler biyoloji, biyoteknoloji, mikrobiyoloji, genel ve organik kimya, tıbbi genetik ve mühendislik derslerini içermekteydi. Bu derslerde edindiğim teorik bilgileri yine bu derslerin laboratuvarlarında pekiştirme şansım oldu.Lisans hayatım boyunca birçok etkinlikte görev aldım. Bu etkinliklerden birinde konuşmacı olup PCR ve gelişim sürecini sundum. Başka bir etkinlikte ise bilgisayar alanındaki bilgilerim dahilinde teknik koordinatör ve tasarımcı olarak görev yaptım. Görev aldığım etkinlikler haricinde ikna kabiliyetine sahip olup Türkçe'yi iyi kullandığımı düşünmekteyim.Öğrenim hayatım devam ederken internette de çalışmalarım oldu. Bilim ve Tekno'nun kuruculuğunu yapıp yönetim görevini üstlenmekteyim. Ayrıca yine Bilim ve Tekno'da metin yazarlığı yaparak bu girişimi topluma yararlı olacak şekilde devam ettiriyorum. Yaklaşık 50 kişilik değerli ekibime liderlik yapmaktayım. Bunun yanı sıra ise özel bir firmada genetik mühendisi olarak satış departmanında çalışmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir