Prediyabet Nedir?
Halk arasında gizli şeker olarak da bilinen prediyabet, tip 2 diyabet tanısı almadan önceki son çıkıştır. Prediyabet, kan şekeri seviyeleri normalden yüksek olan fakat diyabet tanısı alacak seviyeye henüz ulaşmamış bireyler için kullanılan bir tanımdır.
Tip 2 diyabet hastalarında, diyabet tablosundan önce genellikle prediyabet görülür. Bu durum diyabetin uyarı ışığı niteliğindeki prediyabet döneminde yapılacak yaşam tarzı değişiklikleri ve tedaviler ile diyabet gelişiminin önüne geçilmesine olanak sağlamaktadır.
Prediyabet Belirtileri
Prediyabetin belirtileri tip 2 diyabetin belirtileri ile benzerdir. Bu belirtiler şu şekildedir;
- Normalden daha fazla açlık hissi
- Artan susuzluk hissi
- Sık idrara çıkma
- Yaraların geç iyileşmesi
- Bulanık görme
- Geçmeyen yorgunluk hissi
- Yemeklerden sonra uyku hali
- Tatlıya düşkünlük
Prediyabet Neden Oluşur?
Prediyabetin oluşumunda iki temel neden bulunmaktadır. Bu nedenler: bozulmuş açlık glikozu ve bozulmuş glikoz toleransıdır. Vücuda alınan glikozun hücreler tarafından kullanılabilmesi için insülin hormonu gereklidir. İnsülin pankreasta bulunan beta hücrelerinde üretilen bir hormondur. İnsülin ve beta hücrelerinde bazı aksaklıklar ve salınım bozuklukları oluşabilmektedir. Oluşan bu sorunlar bozulmuş açlık glikozu ve bozulmuş glikoz toleransına neden olmaktadır.
Bu sorunlar sonucunda ayrıca yetersiz insülin salınımı veya insüline karşı direnç oluşmaktadır. Yetersiz insülin ve insülin direnci kanda glikoz birikimine, kan şekeri seviyesinin yükselmesine ve sonuç olarak prediyabet veya diyabet tablolarının oluşmasına neden olmaktadır. Prediyabet ve diyabet oluşumunda risk faktörleri:
- Aşırı kilo alımı
- Ailede bulunan diyabet öyküsü
- Yüksek tansiyon
- Düşük kan HDL seviyesi
- Polikistik over
- Gestasyonel diyabet
- Fiziksel aktivite eksikliği
- 45 yaş ve üzeri olmak
Prediyabet Tanı Kriterleri
Prediyabet tanısı için bozulmuş açlık glikozu, bozulmuş glikoz toleransı ve HbA1c olmak üzere üç adet kriter göz önünde bulundurulmaktadır.
- Bozulmuş Açlık Glikozu: Plazma glikoz seviyesinin 100-125 mg/dl arasında bulunması
- Bozulmuş Glikoz Toleransı: 75 gramlık oral glukoz yükleme testi(OGTT) sonrası 2. saat kan glukoz seviyesinin 140-199 mg/dl arasında olması
- HbA1c: %5.7 ve %6.1 arasında uzun süre seyretmesi sonucu kişiye doktorlar tarafından prediyabet tanısı konulmaktadır.
Prediyabetin Kontrolü İçin Yaşam Tarzı ve Beslenme Önerileri
Prediyabeti olan bireyin yaşamında ve beslenmesinde yapacağı değişikliklerle diyabet oluşumunu engelleme imkanı bulunmaktadır.
- Diyabet riski bulunan bireylerin en büyük sorunu genellikle fazla kilolarıdır. Prediyabetli bireylerin fazla kilolarının %15’i kadarını vermeleri prediyabetin tip 2 diyabete dönüşmesini engellemekte birinci adımdır.
- Egzersiz diyabetin önlenmesinde önemli bir aşamadır. Günlük olarak yapılacak 30 dakikalık yürüyüşler kan şekeri seviyesinin korunmasını ve fazla kiloların verilmesini kolaylaştıracaktır. Ayrıca egzersiz sırasında vücut daha fazla glikoz harcamaktadır. Böylece egzersiz kan şekeri seviyelerinin düşmesini kolaylaştırmaktadır.
- Beslenme prediyabetin tedavisinde altın basamaktır. İnsülin eksikliği ve insülin direnci nedeniyle oluşan açlık atakları bireyin sağlıksız ve şekerli besinlere yönelimini arttırmaktadır. Şekerli bir öğün sonrası kan şekeri yükselmekte ve hızlı bir şekilde tekrar düşmektedir. Bu durum bir döngü haline gelip prediyabetli bireyi diyabete sürükleyebilmektedir. Ayrıca kanda mevcut olarak bulunan glikozun daha da artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle şekerli, işlenmiş, kızarmış yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Prediyabetli birey sebze, meyve, balık, tam tahıllı ürünlere yönelmeli ve posa tüketimi arttırmalıdır. Liften fakir ve glisemik yükleri yüksek besinlerle beslenen bireylerde tip 2 diyabet oluşumu riski artmaktadır.
- Günlük alınan tuz miktarı 5 gramı aşmamalıdır.
- Prediyabet teşhisi konduktan sonra tip 2 diyabet geliştirme riski çok yüksek olan kişiler için doktor ilaç önerebilir. Önerilen ilaçların kullanımı aksatılmamalıdır.
- Sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır.