“Karmaşık bir çevrenin yapısı hakkındaki bilgilerin bu çevrenin spesifik bileşenleri üzerine bilinçli bir farkındalıktan bağımsız olarak edinilmesi süreci .” Manza ve Reber’in örtük öğrenme için yaptıkları kompleks tanımları bu şekilde. Daha basit ifade etmek gerekirse örtük öğrenme bir şeyi nasıl yapacağını farkında olmadan/öğrenme niyeti olmaksızın öğrenmeyi anlatmaktadır.
Örtük öğrenmenin önemine dikkat çeken Tolman organizmaya pekiştireç (davranışın ortaya çıkma ihtimalini arttıran uyaran; yemek, çikolata, oyuncak vs. olabilir.) verilmeden hatta dikkati başka bir yerdeyken bile bir şeyler öğretilebileceğini göstermiştir. Mesela siz kafede arkadaşlarınızla sohbet ederken arka fonda çalan müziğin sözlerini öğrenmeniz gibi.
Bu bakımdan ana dilin öğrenilmesi en iyi örtük öğrenme örneklerindendir. Ana dilimizi öğrenirken kelime sırası, vurgu, telaffuz, kelimelerin aldığı ekler vb. hemen göze çarpmayan gramer konularını öğreniriz. Ve bu kuralları uygularken kuralları ifade etmekten çok daha başarılıyızdır. Yani bilgiyi sözel olarak ifade etmenin ya da bildirmenin zor olduğu durumlarda bile öğrenme gerçekleşmektedir ve işte bizim örtük öğrenme dediğimiz şey de tam olarak budur.
Örtük Öğrenme Bilinç Dışı Süreçlerle Mi Gerçekleşir?
Bu soruyu cevaplarken karşımıza çıkan yegâne sorunlardan birisi bir bilgini bilinçdışı olduğuna karar vermektir. Katılımcılar örtük bir görevdeki kuralları tarif edemeyebilirler ama sözel bildirimin olmaması farkındalığın olmadığı anlamına gelmemektedir. Katılımcılar emin olmadıkları bilgiyi aktarmama eğiliminde de olabilirler. Veya kelime hazneleri buna izin vermiyor da olabilir. Keza bazı deneylerde katılımcılar kuralların farkında olabilmekte ve bazı kuralları sözel olarak da ifade edebilmektedirler.
Bununla birlikte örtük öğrenme; bilinçdışı hakkındaki “ bir şeyi yapmayı biliriz ama nasıl yapacağımız hakkında bir içgörümüz yoktur.” anlayışına uymaktadır. Bu duruma örnek olarak da dil bilgisi kurallarının farkında olmaksızın (burada ana dilimizin dışında deney için oluşturulan yapay gramer kuralları -mesela kelimeler X, V ile başlar B,F ile biter- kast edilmektedir) dil bilgisine uyan cümleleri, uymayan cümlelere göre daha çok tercih etmek/seçmek örnek verilebilir. Ama yine karşımıza bir sorun çıkmakta ve katılımcıların yapay gramer kurallarına uyan cümleleri maruz kalmadan dolayı tercih etmiş olma ihtimalleri devreye girmektedir. Yani katılımcılara yapay kuralları öğretmek için geçen süre boyunca, katılımcılar yapay dil bilgisi kurallarına uymayan cümlelere göre kurallara uyan cümlelere daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu durum da maruz kalma etkisi dediğimiz, uyarana maruz kalmanın uyaranla ilgili duygusal tercihimizi arttırması durumunu ortaya çıkarmış olabilir. En nihayetinde katılımcılar yapay dil bilgisi kurallarına uyan cümleleri, bu kuralları bilinç dışında öğrendikleri için mi yoksa bu kurallara kuralsız cümlelere göre daha fazla maruz kaldıkları için mi tercih ettikleri tam olarak bilinmemektedir.
Kaynakça:
- Terry, W., S. (2007). Öğrenme & bellek .
- http://www.psikolojisozlugu.com/implicit-learning-ortuk-ogrenme
- http://www.psikolojibilimi.gen.tr/farkina-varmadan-ogrenme-ortuk-gizil-ogrenme/