Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde hızla çoğalması ve normal hücrelere yer bırakmaması ile başlayan vücudun olması gereken çalışma düzenini bozan, zorlaştıran bir patolojidir. Kanser hücresi normal hücrelerin aksine hızlı bir proliferasyona(çoğalma) sahiptir. Ve kanser hücresinin hücre siklusunda genlerin mutasyonu söz konusudur. Kanser çeşitleri cinsiyet, yaş… gibi parametreler ile değişkenlik gösterebilir. Örneğin erkeklerin prostat kanseri olma ihtimali kadın ve çocuklara göre daha fazladır. Ya da çocuklarda lenfoma dediğimiz kan kanseri olma olasılığı daha fazladır. Kanser sonucunda bağışıklık hücreleri baskılanır ve bunun olması kişiyi enfeksiyona yatkın hale getirir.
Kanserin Tedavi Rejimi
Kanserin tedavi rejiminde üç farklı yol izlenir. Bunlarda uygulanacak olan yollar kanserin tipine göre farklılık gösterir. Bu tedavi rejimleri ise genel almamda; kanserli dokunun cerrahi bir müdahale ile yerinden alınması/çıkarılması (cerrahi müdahale), belli bir enerji taşıyan ışınlarla hedefe yönelik bir tedavi yapılması anlamında radyoterapi ve ilaçla tedavi olan kemoterapidir.
Uygulanacak olan bur tedavi seçenekleri kanserin tipine göre değişmektedir. Örneğin; meme kanserinde uygulanabilecek tedavi sırası;
- Cerrahi müdahale
- Radyoterapi
- Kemoterapi
şeklindeyken beyin tümörlerinde tedavide ilk tercih olarak radyoterapi tercih edilir. Hemotolojik tümörlerde ise ilk sıralamada kemoterapi yer alır. Ve burada belirtilmelidir ki kanser hücresinin seçiciliği az olacağı için kemoterapi uygulanması kanser hücresinde seçicilik sağlar. Ki bu konuda da araştırmacıların üzerinde yoğunlaştıkları konu ‘’kanser hücresi hücrede hangi sinyal(iletim) yolaklarını daha aktif bir şekilde kullanır?’’ sorusudur. Ancak bu tedavilerden kemoterapinin en büyük dezavantajı ise sağlıklı doku ile tümör dokusu arasındaki benzerliğin çok fazla olmasıdır. Bu durumda denilebilir ki tümör dokusundaki hücreler sağlıklı hücrelerden köken alırlar. Şimdi bazı kavramları açıklayacak olursak;
- Anjiyogenez; kanser hücresi hızla çoğalırken besin ve enerjiye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı karşılamak içinse kanserli dokunun bulunduğu yerdeki damarlarda artma olur. Var olan damarlardan tomurcuklanma yoluyla yeni damarlar oluşmasına anjiyogenez denir.
- İnvasyon; vücudun patojen mikroorganizamaların saldırısına uğraması ve hastalık etkeninin organizmaya girerek dokulara yayılmasıdır.
- Metastaz; organizmanın herhangi bir yerinde oluşan bir hastalığın başka bir yere sıçraması, yayılması durumudur.
- Being tümör; iyi huylu tümör dokusu demektir.
- Malign tümör; kötü huylu tümör dokusu demektir.