Disbiyozisin Tanımı
Vücudumuz, mikrobiyota ismi verilen bakteri kolonileriyle doludur. Bu bakterilerin çoğunun sağlığımız üzerinde olumlu bir etkisi vardır ve vücudumuzun doğal süreçlerine katkıda bulunurlar. Ancak bu bakteriyel koloniler içerisinde bir dengesizlik durumu söz konusu olduğunda meydana gelen durum disbiyozis olarak adlandırılır.
Disbiyozis Neden Olur?
Disbiyozis durumunda, bağırsak dostu mikroorganizmalarda (Bifidobakteriler ve Laktobasiller gibi) azalma görülmesine karşılık zararlı mikroorganizmalar ve birtakım mantar türlerinde artış söz konusudur. Bu dengesizliğe sebep olan faktörler aşağıda sıralandığı gibidir:
- Şeker, total gıda, protein, katkı ve koruyucu maddesi alımının artması
- İyi yıkanmamış meyvelerin ve sebzelerin tüketimi sonucu vücuda alınan kimyasallar ve yabancı maddeler
- Günde 2 veya daha fazla kez alkol tüketmek
- Bilinçsiz antibiyotik kullanımı
- Yüksek düzeyde stres ve anksiyete
- Şeker hastalığı, otoimmün hastalıklar ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar
- Batı tipi beslenmek: Yüksek şeker, rafine karbonhidratlar, fast food, doymuş yağlar, hayvansal proteinler ve tuzdan zengin; posa, vitamin, mineral, meyve, sebze ve omega-3’ten fakir beslenme şekli
- Sık sık ve düzenli olarak yapay tatlandırıcı kullanmak
- Hareketsiz bir yaşam tarzını benimsemek
- Aşırı hijyenik ortamda büyümek
Disbiyozis Belirtileri Nelerdir?
Disbiyozisin semptomları,dengede olmayan bakteri grubuna göre çeşitlilik gösterebilir. Hafif düzeydeki disbiyozis zaman içerisinde düzelebilmektedir ancak semptomlar ciddi bir halde görülüyor ise bir gastroenteroloji uzmanına görünmekte fayda vardır. Belirtiler genel olarak aşağıdaki gibidir:
- Ağız kokusu
- Mide rahatsızlıkları
- Konstipasyon
- Diyare
- İdrara çıkmada zorluk
- Göğüs ağrısı
- Anksiyete
- Yorgunluk
- Depresyon
- Konsantrasyon bozukluğu
- Ciltte kaşıntı ve kızarıklıklar
Bağırsak Sağlığımızı Korumak İçin Neler Yapmalıyız?
Ne yerseniz O’sunuz!
Tükettiğimiz besinler hem vücudumuza, hem de bağırsaklarımızdaki bakterilere yaramaktadır. Fakat yediğimiz besinlerin kalitesi nasıl ki sağlığımızı etkiliyorsa, organizmamızda konaklayan bu bakterileri de olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor. Tükettiğimiz besinlere göre bağırsaklarımızdaki kimi bakteriler baskın hale gelirken kimileri sayıca azalabiliyor ve denge bu şekilde bozulabiliyor. Ne yazık ki popüler batı diyetinin yapılan birçok çalışmada bağırsak mikrobiyotasını çeşitli yönlerden negatif etkilediği görülmüştür. Batı tipi diyet,bağırsak dengesini yağ üreten Firmicutes Phylum isimli mikroorganizma lehinde değiştirmektedir ve bu değişim 24 saat kadar az bir süre içerisinde meydana gelebilmektedir. Bu hızlı değişim,beslenmemizin sağlığımız üzerindeki önemli etkisini gözler önüne sermektedir. Peki bağırsak sağlığımızı korumak adına yaşam tarzımızda nasıl değişiklikler yapmalıyız?
- İlaçlarımızı mutlaka doktor kontrolünde kullanmalıyız. Özellikle bilinçsiz antibiyotik ve benzeri ilaç kullanımı, zararlı mikroorganizmalarla birlikte faydalı olanlara da zarar vermek suretiyle bağırsak dengemizi bozmaktadır.
- Lif tüketimimizi artırmalıyız. Bunun için tam tahıllı kompleks karbonhidratları, kurubaklagilleri,meyve ve sebzeleri diyetimize eklemeliyiz.
- Yoğurt, kefir gibi bağırsak dostu besinleri diyetimizden eksik etmemeliyiz.
- Fiziksel aktivite düzeyimizi artırmalıyız.
- Alkol tüketimini sınırlandırmalıyız.
- Tükettiğimiz meyve-sebzelerin pestisitlerden arındığından emin olmalıyız.
- Kendimizi stresten uzak tutmaya çalışmalıyız.
Kaynakça
- Yaşam Dediğin 9 Metre / Prof. Dr. Murat Baş / Destek Yayınları : Nisan 2019