Muhtemelen birçoğumuzun bildiği, halk arasında bir tanımlama var: Cahil Cesareti. Bu tanımlama bize, bir konuda bilgisi olmayan insanların o konuda yüksek donanıma sahip olan insanlardan bile daha fazla şey biliyormuş gibi davranmalarını açıklıyor. Peki, bu tanımın bilim dünyasındaki karşılığı olan Dunning Kruger Sendromu nedir, nasıl ortaya çıkmıştır?
1999 yılında iki bilim insanı Justin Kruger ve David Dunning “Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.” teorisiyle yola çıkarak bu konu üzerine yaptıkları araştırmaların ve çalışmaların sonucu 2000 yılında Ig Nobel Psikoloji Ödülü’nü almışlardır.
Ig Nobel Ödülü Nedir?
Ig Nobel Ödülü bildiğimiz Nobel Ödülleri’nin bir parodisi niteliğinde olan, her sene Eylül- Ekim aylarında 10 ilginç bilimsel çalışma için verilen ödüllerdir. Bir çalışmanın Ig Nobel Ödülünü alabilmesi için tek bir kriter vardır: “İnsanları önce hiç tereddüt etmeden güldürecek, sonra da uzun süre düşündürecek, hatta onları başkalarına anlatmak için sabırsızlandıracak nitelikte çalışmalar ortaya koymak”.
Çalışmanın Başlangıç Noktası
Bilim insanlarını bu çalışma için tetikleyen ana sebep yüzüne limon sürerek görünmez olduğuna inanan bir hırsız olmuş.
1995’te McArthur Wheeler isimli bir kişi, limon suyunun görünmez yazılarda kullanılmasının bir sonucu olarak yüzüne limon sürünce görünmez olacağını düşünüp bu bilgisine güvenerek 2 bankayı üst üste soymayı başarmıştır. Ancak tabi ki yüzüne limon sürmesi onun görünmez olmasını sağlamamış, kamera kayıtlarından bulunarak aynı gün içinde polisler tarafından yakalanmasına sebep olmuştur.
Bu olayın üzerine Justin Kruger ve David Dunning, Cornell Üniversitesi’nden farklı başarı notlarına sahip 45 öğrenci üzerinde araştırmalara başlamış bu öğrencilere bir test hazırlayıp onlara birçok konu üzerine sorular sormuşlardır. Testin sonrasında öğrencilere sınavın nasıl geçtiğini, nasıl sonuçlar beklediklerini sormuşlar ve şaşırtıcı bir tablo ortaya çıkmıştır.
Testin sonuçlarına göre, başarı seviyesi en düşük olan yani soruların yaklaşık %10‘luk kısmına doğru cevap veren öğrencilerin, sınav bitiminde soruların yaklaşık %60-70‘ine doğru yanıt verdiklerini düşündükleri ortaya çıkmıştır.
Bu durumun aksine başarı seviyesi en yüksek olan yani soruların %90‘lık kısmına ve daha fazlasına doğru cevap veren öğrencilerin, sınav bitiminde soruların sadece %70‘lik kısmına doğru cevap verdiklerini düşündükleri ortaya çıkmıştır.
Bu durumu bilim insanları bu şekilde özetlediler: “Cahillerin ölçüsüzlükleri kendileriyle ilgili algılarındaki hatalardan; yüksek bilgi düzeyine sahip, becerikli, yeteneklilerin ölçüsüzlüğü ise diğer insanlarla ilgili algılarındaki hatalardan kaynaklanmaktadır.”
Araştırmanın 4 Temel Sonucu
- Niteliksiz insanlar, nitelikleri abartma eğilimindedir.
- Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görmekten acizdirler.
- Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
- Eğer nitelikleri belli bir eğitim ile artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Özetle, çok fazla bilgiye sahip olsalar bile bunu dile getirmeyip alçak gönüllülük yapan kişiler, kendi kendini değerlendirme becerisinden eksik olarak saptanmışlardır.
Tam tersi olarak, hiçbir bilgisi olmadığı hâlde kendini çok fazla öven, her işte kendini ön plana atan kişilerin eksiklerini bu düşünce tarzıyla pozitif bir hâle getirip iş dünyasında daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır.