Öncelikle serbest radikalleri anlayabilmemiz için biraz temel kimya bilgisine sahip olmamız gerekir. Atomlar, yörüngelerde bulunan elektronların yer aldığı katmanlardan oluşur. Her bir katman belirli sayıda elektron alır. Belirlenen elektron sayısına ulaşınca diğer elektronlar ise bir sonraki katmana dolmaya başlar. Ve bir atom bakımından doluluğa ulaşmayan son katmana sahip ise bu katmanı tamamlamak için elektronları kullanarak ortamda bulunan diğer bir atoma bağlanabilir.
Oksidatif stres altında olan vücudumuzda, oksijen çiftleşmiş elektronu olmayan iki ayrı atom olarak ayrılır. Tek başına dolaşan ve eksik elektronu olan bu atomlara serbest radikal denir. Serbest radikal oluşumunda ise zincirleme bir süreç olarak ilk serbest radikal vücutta dolaşan bir molekülden elektron açıklığını giderir. Daha sonra yapısı bozulan molekül serbest radikale dönüşerek bir başka moleküle saldırır ve onun elektronunu alır. Serbest radikal oluşum süreci bu şekilde devam eder. Elektronlar daima çiftler halinde dolaşmayı sevdiği için vücudumuzda bulunan serbest radikaller, tüm vücudu kendilerine bir elektron daha bulmak için dolaşırlar. Vücutta dolaşım esnasında hücrelere,proteinlere ve DNA’ya zarar verebilirler. Elektron transferi,enerji üretimi ve pek çok metabolik işlemde temel oluştururlar. Fakat eğer zincir reaksiyonu kontrolsüz bir davranış gösterirse vücuttaki pek çok hücreye zarar verir.
Serbest radikaller için vücudun makro besinleri (karbonhidratlar, yağlar, proteinleri) enerjiye dönüştürdüğü parçalanma sırasında ortaya çıkabilen atıklardır diyebiliriz. Serbest radikaller;endüstri atıkları,güneş ışınları,kozmik ışınlar,ozon,otomobil egzozlarından çıkan gazlar,ağır metaller,virüsler,sigara,alkol,stres,vücutta yağ metabolizması sonucu oluşan atık ürünler,su ve hava kirleticilere maruz kalma gibi dış kaynaklardan türetilir.
1954’lerde bilim insanları serbest radikallerin çok sayıda dejeneratif hastalıklara neden olduğunu belirlemişlerdir. Diyabet,Alzheimer ve Parkinson hastalığı,damar tıkanıklığı,erken yaşlanma ve kalp hastalıkları gibi birçok hastalığa neden olurlar. Serbest radikaller yediğimiz yiyecekler ve içtiğimiz ilaçlardan dolayı da meydana gelebilirler. Ayrıca aşırı yüklenme de vücut için tehlike oluştururlar. Ancak vücudun işlevini görebilmesi ve hastalıklardan korunabilmesi için de gereklidirler. Serbest radikaller vücutta çok hassas dengeyle kontrol edilmektedir. Bunun yanı sıra serbest radikaller nedeniyle oluşan hastalıklara çözüm getirmek öncelikle hastalığın oluşumuna engel olmaktır. Bu engel için ise ilaçlardan önce alınan besinler önem kazanır. Serbest radikallerin oluşturduğu ve benzeri hastalıkların aşılmasında antioksidanların etkisi oldukça fazladır. Serbest radikallerin oluşumunun engellenmesi için dengeli beslenme,düzenli egzersiz,yeterli dinlenme,alkol ve sigara gibi vücuda zarar veren maddelerden uzak durmak gerekir.
Serbest Radikallerin Oluşum Çeşitleri;
- Çevresel maruziyet: Kanserojenler,güneş radyasyonu, sigara dumanı, hava ve su kirliliği, pestisit ve herbisit yediğimiz gıdalar ve diğer kötü çevresel etmenler vücudumuzdaki serbest radikal oluşumuna neden olabilir.
- Egzersiz: Tutarlı ılımlı egzersizin birçok olumlu yararı olmasına rağmen,aşırı egzersiz veya tutarsız ancak kuvvetli egzersiz, vücudun oksijen deposunun büyük bir miktarını kullanır ve sonuç olarak aşırı serbest radikaller üretir.
- Stres: Zihinsel stresin yarattığı kimyasal kortizon ve katekolaminler serbest radikaller oluşturabilir.
- Vücudumuz: Serbest radikal molekülleri, hücre metabolizmasının doğal bir yan ürünüdür.
- Alkol: Herhangi bir miktarda alkol tüketimi vücutta serbest radikaller üretebilir.
- Yağ: Sebze yağlarında bulunan çoklu doymamış yağ vücutta kolayca oksitlenir ve serbest radikaller oluşturabilir. Çoklu doymamış yağları tekli doymamış yağ ile değiştirmeniz fayda sağlayacaktır.
Kaynak ve İleri Okuma
- http://ivmaxlife.com/serbest-radikaller-nelerdir-kimlerdir/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3249911/