İki-üç yaş dönemi çocukları her şeyi kendi bildikleri şekilde yapmak isterler. İstedikleri olmayınca ya da yapmak istedikleri bir şeyi beceremedikleri zaman kolayca sinirlenebilir, öfke nöbetleri geçirebilirler, bağırıp-çağırmaya, kendilerini yere atmaya, kafalarını yere-duvara vurmaya başlayabilirler. Kendi çocuğunuzu gözünüzün önüne getirdiğinizde daha birçok ilginç tepki bu listeye eklenebilir. Birçok ebeveyn çocuğunun bu davranışını ‘’şımarıklık’’ veya ‘’huysuzluk’’ olarak değerlendirse de bu davranışların tamamen gelişimsel olduğu ve bir süre sonra kendiliğinden ortadan kalkacağını unutmamak gerekir. Tamamen gelişimsel olan bu dönemin ömür boyu sürmeyeceğini ve kısa bir süre sonra son bulacağını düşünerek çocuğunuza birazcık daha sabırla yaklaşmanız birçok sorunun üstesinden gelmenize ve kalıcı bir davranış problemine yol açmadan dönemin sonlanmasına katkı sağlayacaktır.
Öfke nöbetlerini önleyebilmek için öncelikle altında yatan nedenleri öğrenmek/anlamak gerekir. Bunun en kolay yolu da çocuğunuzu gözlemlemek olacaktır. Çocuğunuz bu öfke davranışını hangi ortamda, kime karşı, neden ve ne zaman yapıyor buna dikkat etmeniz duruma müdahale etmenizi kolaylaştıracaktır.
Genellikle Bu Nedenler;
- Yorgunluk
- Açlık
- Sıkıntı
- Aşırı uyarılma(kalabalık ortam, yüksek sesli ortam vb.) gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Çocuğunuzun Öfke Nöbetini ve İtirazlarını Azaltmak İçin;
Önleyici davranmaya çalışın. Yani çocuğunuz aç olduğunda veya sıkıldığı zamanlarda daha çok itiraz ediyor ve öfkeleniyorsa dışarı çıktığınız zamanlarda çocuğunuz için çantanızda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurabilir, sıkıldığı zaman ilgisini başka yöne çekebileceğiniz sevdiği bir nesneyi yanınızda bulundurabilirsiniz.
Öfke nöbetlerine neden olan faktörlerden uzak durmaya çalışın. ”Çocuğum inatlaşmamayı öğrensin, davranışını düzeltsin” düşüncesiyle çocuğu tetikleyecek ortamlarda bulundurmamak gerekir.
Her zaman vurguladığımız gibi en etkili öğrenme, doğal ortamda olan öğrenmedir. Çocuğunuzun öfkelendiği durumlarda (aklınıza gelen her kriz durumunda) verdiğiniz tepkiler çocuğunuzun davranışlarını etkileyeceği için çocuğunuza karşı sabırlı olun, kontrollü davranın ve azarlamaktan kaçının.
Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman çocuğunuzun üstüne gitmek durumu daha çok körükleyebileceği için ilgisini ve dikkatini başka yöne çekmeye çalışın. (Gerçekten neredeyse her konuda işe yarıyor.)
Belki de en önemlisi çocuğunuzun öfkelendiği durumlarda etrafınızdaki insanları görmezden gelin. Toplum olarak ağlayan, bağırıp-çığlık atan ya da kendini yere atan çocuk gördük mü hemen annesine bakışlarımızla psikolojik baskı uygulamaya ve “Bu nasıl bir anne, daha çocuğunu susturamıyor” şeklinde anneyi daha da strese sokan tutum ve davranışlara bürünmeye bir merakımız var. Lütfen bu gibi durumlarda insanlar ne der, nasıl bakar diye düşünmeyin ve sırf çocuğunuz çikolata almadığınız için markette kendini yere atıp ağlamaya başladığı zaman çevredeki bakışlardan utanıp ”Beni rezil ediyorsun hadi ne istersen al yeter ki şuradan çıkalım” demeyin. Bu sadece size ve çocuğunuza zarar verecektir. Her zaman ve her ortamda çocuğunuza karşı net olun. Bu netlik çocuğunuzun sizi daha iyi anlamasını sağlayacaktır.