BilimGenelMakalelerSağlık

Alkali Diyet Nedir?

Google News Abone Ol

Her besin vücutta sindirime uğradıktan sonra hücrenin kimyasını asit ya da alkali değere çevirir. Besinler sindirildikten sonra hücreleri alkaliye doğru yönlendirecek bir beslenme tarzının benimsenmesine alkali beslenme denir.

Tükettiğimiz besinler asit ve alkali olarak sınıflandırılmaktadır. Alkali besinler magnezyum, manganez, demir ve potasyum gibi daha çok alkali özellik gösteren mineralleri içerirler. Besinler içerisinde fosfor, bakır, sülfür içerenler ise daha çok asidik özellik içermektedir. Örneğin; meyve, sebze, meyve suları, patates, gibi besinler alkali yönünden zengin. Bunun yanında tahıl ürünleri, et ve süt ürünleri, balık gibi besinler alkaliden fakir asit yönünden ise zengindir.

Yapılan alkali diyet içeriğinde şeker, tuz ve et tüketimi tamamen yasaklanmamakta, sadece miktarı azaltılmaktadır. Asit formundaki pestisit, antibiyotik ve hormonlara maruz kalan besinlerin yerine organik besinlerin tercih edilmesi savunulmaktadır. Bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı görüşlere göre, besinlerin asit ve alkali olarak ayrımının yanlış olduğu ve zayıf asidik olan, domates, peynir altı suyu, turunçgiller gibi besinlerin vücutta alkali gibi metabolize edilebileceği ifade edilmektedir.

Alkali Besinler Nelerdir?

Alkali besinler; çok alkali, orta alkali ve az alkali olmak üzere 3’e ayrılır.

  1. Çok alkali besinler; limon, greyfurt, avokado, Hindistan cevizi, badem sütüdür.
  2. Orta alkali besinler; yumurta, somon, lor peyniri, kefir, tofu, kavun, incir, siyah erik ve üzüm pekmezidir.
  3. Az alkali besinler; soya sütü, manda sütü ve yoğurdu, ton balığı, hamsi, sardalya, uskumru, karpuz, kayısı, çilek, kuru hurma, armut ve kuru siyah eriktir.

Alkali Diyetin Zararları Nelerdir?

Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nün yaptığı araştırmalara göre alkali diyeti kan pH seviyesinde fark edilir bir değişiklik yapmamaktadır. Ancak idrar pH değeri üzerinde farklılıklar olmaktadır. Bu yüzden de klinik yararları hakkında bilimsel veriler yer almamaktadır. Yapılan alkali diyetin uzun vadeli etkileri üzerine yapılmış araştırmalar bulunmamaktadır. Ancak bu beslenme planında besin kısıtlamasına gidildiği için gerekli yağ asitlerinde eksiklikler görülebilir. Özellikle protein kaynağı olan kırmızı et, balık ve tavuk etinin tüketimi  sınırlandığı için vücutta kas kaybı, demir, fosfor, B12 vitamini, omega-3 yağ asidi gibi vücut için gerekli olan vitamin ve minerallerin eksikliğide görülebilir. Bunların yanında en büyük etkilerinden biri ise sinir sisteminde hasarların oluşma riskini olmasıdır.

Büşra Başaran

Merhaba ben Büşra Başaran, İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik 4. sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda yan dal olarak Anadolu Üniversitesi Aşçılık 1. sınıf öğrencisiyim. Sağlık, spor, edebiyat ve müzik ilgi alanlarım arasında. Araştırmayı okumayı ve öğrenmeyi her zaman çok sevdim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir