Nükleer Facia: Çernobil Nasıl Patladı?

Üretimi ucuz ve yenilenebilir olan nükleer enerji küçük 1cm boyunda ve 0,5 cm çapındaki pelet haline getirilmiş uranyumlar kullanılarak elde ediliyor. Bu uranyum peletleri nükleer reaktöre yerleştiriliyor ve kontrollü bir şekilde reaksiyona giriyor. Nötron ile bombardımana uğrayan atom çekirdekleri parçalanır ve bu tepkimeye Fisyon yani ayrılma tepkimesi denir. Tepkime sonucu birkaç tane nötron ve enerji açığa çıkar.

Related Post

Açığa çıkan bu ısı enerjisi basınç altındaki suya aktarılır ve reaktörde ısıtılan su, borular yardımı ile buhar üreten bir merkeze aktarılır. Bu merkezde üretilen buharlar ise türbinlere gider ve burada elektrik üretilir.

Nükleer enerji santrali denilince akla ilk gelen Çernobil de kendi ürettiği enerjiyi kullanıyordu. Ta ki 26 Nisan 1986 gecesi bu nükleer santralin 4. Reaktörü patlayana dek.

O Gece Neler Oldu?

O gece yetkililer her hangi bir acil durum içerisinde yedek jeneratörlerin devreye girmesine dek olan sürede santralin çalışıp çalışılmayacağını test etmek istedi.

Test için hazırlık amaçlı bir nöbetçi enerjiyi kademeli olarak azalttı ve belli bir süre sonra reaktörlerdeki enerji seviyeleri aniden düştü ve nöbetçi bu durum karşısında enerjiyi yükseltmek için uranyum peletlerini kontrol eden kontrol rotlarını devreden çıkarttı ve reaktörün çalıştığını düşündü.

Sahte elektrik kesintisinde ana su pompaları duracaktı ve güvenlik açısından yedek de su olmalıydı. Bu yüzden de bir başka görevli iki tane yedek su deposunu devreye soktu ki bu da reaktöre suyun çok hızlı ve çok miktarda gitmesine sebep oldu. Bu da kötü duruma işaretti çünkü yakıt rotlarına su akımı hızlandıkça daha az buhar elde edilirdi. Ayrıca su pompaları kendi türbinlerinden çıkan elektrik ile çalışıyordu ki bu durum karşısında türbinleri çalıştırmaya yetecek kadar buhar yoktu. Bu durumun farkında olan görevli ise buhar üretilen merkeze su pompaladı. Burası buhar ve su seviyelerinin dengede tutulduğu bir bölümdü ve tekrar reaksiyon merkezine fazla miktarda su gitmişti ve yine az miktarda buhar üretilmesine sebebiyet verildi.

Diğer görevli ise türbinlere daha fazla su gitmesi için kontrol rotlarını azaltması gerekiyordu ve normalden daha az sayıda kontrol rotu kullandı.

Yedek su pompalarını devreye sokan görevli buhar üretilen merkeze çok fazla su gittiğini fark etti ve suyu kesti.

Isıyı dengede tutacak yeteri kadar kontrol rotu yoktu ve reaksiyon merkezi aşırı derecede ısındı.

Devam eden test sürecinde türbinler kapatıldı ve aniden reaktördeki enerji seviyeleri yükseldi yakıt rotları aşırı ısıdan dolayı çatladı normalden 100 kat daha fazla ısınan 4. Reaktörde patladı. Meydana gelen patlama sonucu 2000 tonluk çelik reaktör kapağı hava uçtu. Ardından da 8 tonluk radyoaktif yakıt da hava da 1km yol aldı.

Patlamadan Sonra

Başlayan yangının ardından olay yerine ulaşan itfaiyeciler ne tür bir yangın ile karşı karşıya olduklarını bilmeden doğrudan yangına müdahale ettiler ve bir süre sonra şuur kaybı, mide bulantısı gibi tepkiler göstermeye başladılar. O gün nükleer yangına doğrudan müdahale eden 69 itfaiyeciden 31 hayatını kaybetti.

Çernobil’e yakın Pripyat Kasabı tahliye edildi. 5000 tonluk kimyasal, radyoaktif yatı emmesi için 1800 helikopter ile havadan bırakıldı. Askerler 30 kiloluk özel giysi giydiler ve 3dk’lık çalışma süresi ile enkazı yıkılan merkeze taşıdılar. 206 gün sonra enkaz kalın yüksek betonlar ile kapatıldı. Halen kapatılan yıkık reaktörün içinde 200 tonluk uranyum ve yaklaşık 1 tonluk plütonyum bulunmaktadır.

Gizem Tutkun: Merhaba, ben Gizem. İstanbul'da yaşıyorum, Üsküdar Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Öğrenmek için öğretmenin iyi bir adım olduğunu düşünüyorum.
Benzer İçerikler