Kahvenin Tarihçesi
Kahve, birçoğumuzun vazgeçemediği sıcak bir içecektir.Kahve ”coffea’‘ cinsi bir ağacın parlak kırmızı renkteki meyvenin kavrulup öğütülmesi ile elde edilir.Eski kaynaklarda kahvenin ilk nerede ortaya çıktığı hakkında benzer bilgiler vardır.Genellikle kahvenin anavatanının Yemen olduğu ancak Yemene de Habeşistan’dan getirildiği bilinmektedir. Kahvenin batı ülkelerine yayılması Osmanlı coğrafyası üzerinden olduğu için Avrupalılar kahveyi Türk içeceği olarak adlandırmışlardır.Kahve önceki dönemlerde hastalıkların tedavisinde ve yara iyileşmesinde kullanıldığı bilinmektedir.Özellikle kavrulmuş kahve tohumlarının halk arasında akut diyarede (ishal) ve yara iyileştirici olarak,yeşil çekirdeklerini ise böbrek taşını düşürme ve romatizma hastalıklarında kullanıldığı bildirilmiştir.
Kahvenin Bileşiminde Neler Var?
Kahvenin başlıca bileşeni kahveye karekteristik acısını veren kafeindir.Kafein dışında klorojenik asit,teobromin,teofillin,kafeik,vanillik,ferulik asitler,kahweol ve kafestol uçucu yağ, çekirdeğin kavrulması sonucu oluşan melanoidinler,şekerler,sabit yağ,nikotinik asit,pentozanlar,mannan,atraktilozitler belirlenmiştir.
Kahvenin Vücuttaki Etkileri Nelerdir?
- Başlıca sinir sistemi,dolaşım ve sindirim sistemini uyarıcı etkisi vardır.
- Diüretik (idrar arttırıcı) etki yapar.
- Fizyolojik antioksidan ve antiinflamatuar (iltihap önleyici) aktivitelere sahip olduğu ve bu etkilerinin kahve kavurma seviyeleri ile ters ilişkili olduğu belirlenmiştir.
- Cilt üzerine uygulandığında kan damarlarını genişleterek küçük kırışıklıkları azaltır.
- Kahvenin içindeki kafein metabolizmayı hızlandırır.
- Merkezi sinir sistemini uyarıcı etkisi olduğu,ağrı kesici etkinliğini arttırdığı ve yorgunluğu giderici olduğu belirtilmiştir.
Hangi Durumlarda Tüketilmemesi Gerekir?
- Hasta ağrı kesici kullanıyorsa,böbrek taşı varsa ya da idrar söktürücü kullanıyorsa sıvı alımı dengelenmediği sürece kahve tüketilmemelidir.
- Uyku sorunu olan kişiler gece kahve içmemelidir.
- Hemodiyaliz hastalarında kahve osteoporozu (kemik erimesi) arttırır.
- Bir günde alınan kafein miktarının 600 mg ve üzerinde olması idrar yapma hissini arttırmakta ve yaşlılarda idrar kaçırmayı tetiklemektedir.
- Kahve asidik olduğu için reflü hastaları çok az tüketmelidir.
- Solunum fonksiyon testi yaptıracak olan hastaların testten 4 saat önce kahve içmeyi bırakmalıdır.
- Hamilelerde de kafein alınıma dikkat edilmeli ve alım 200 mg ‘ı geçmemelidir.
Günlük Tüketilmesi Önerilen Kahve Miktarı
Kahve içindeki kafeinin fazla tüketilmesi kan basıncını yükselttiği ve kalp atışı hızlandırdığı bilinmektedir.Kafein gençlerde ve çocuklarda uyku problemlerine yol açabilir,öğrenme ve bellek bozukluklarına yol açabilir.Kafein idrardan magnezyum,klor,kalsiyum ve potasyum atımını artırır.Ayrıca demir emilimini de azaltır bu özellikle demir eksikliği anemisi olan bireyler için sorun olabilir.Bu nedenle çay,kahve gibi kafein içeren içecekler yemeklerden 45-60 dk önce veya sonra tüketilmelidir.Gıda Güvenliği Dairesi 2,maksimum 3 fincan 70 kg bir yetişkin için yaklaşık 3 mg/kg ( maksimum günlük 5-8 mg/kg) kafein tüketiminin aşılmamasını önermektedir.
Kaynak ve İleri Okuma:
- Kahve:Bit Farmakognozik Derleme / Fatma Zerrin SALTAN,Helin KAYA /FABAD J. Pharm.Sci.,43,3,279-289,2018
- Kültürel Miras Açısından Türk Kahvesi /Firdevs YÖNET EREN,Aybuke CEYHUN SEZGİN /Social Sciences 2018, p.697-712
- Kafein Ve Obezite /Derya Selda SINAR,Nasuh Evrim ACAR,İrfan YILDIRIM/Türkiye Spor Bilimleri Dergisi 2019;3 (1) 10-20