Pedofili Nedir?
Çocuklara bakarak kendinde cinsel istek arzusu uyandırma durumunu ‘PEDOFİLİ’ olarak tanımlamak mümkündür. Pedofili günümüzde oldukça yaygın bir duruma ulaşmış durumda. Cinsel istismar ise, yetişkinlerin cinsel duygularını tatmin etme durumudur.
Amerikan Psikiyatri Birliği, pedofiliyi parafilik mental bir bozukluk olarak tanımlamaktadır. Parafilik, sürekli cinsel istek arzusu duyma durumudur. Ve bu cinsel arzu çocuklara, nesnelere, anormal cinsel hayat çerçevesindedir. Pedofili hastalığını anlayabilmek oldukça zordur. Çünkü pedofili hastaları, hastalığın ortaya çıkmasından korktukları için kendilerini gizlemektedirler. Pedofili hastaları genellikle durumlarının kötü bir şey olmadığını, aksine çocuklara iyilik yaptıklarını, çocuğun fiziksel, zihinsel, psiko-sosyal gelişimlerine katkıda bulunduklarını düşünürler. Çocuklar yakınlarına sorgusuz güvenebildikleri için kolayca istismar edilebilirler. İstismar yaşayan çocuklar genelde güven duygularını kaybederler ve psikolojik olarak çöküş yaşarlar. Bu nedenle tekrardan istismara uğrayabilirler.
Cinsel istismara uğrayan çocuklarda ilerleyen zamanlarda korku, depresyon, kızgınlık, özgüvensizlik, etrafındakilere saldırma, ve etkisinde kaldıkları cinsel davranışları sergileyebilirler. Çocuk iken uğradıkları cinsel istismarı yetişkin evrede bir başkalarına gösterme eğilimlerinde olurlar.
Ensest
Evlenmeleri dinen, ahlakça, hukuksal olarak yasaklanmış aile arasında yaşanan cinsel ilişkidir. Bu tür ilişkide her şey gizlidir. Açığa çıkılması fertler tarafından engellenir. En çok gizli kalan cinsel istismar türü olarak bilinir. Aile içi cinsel istismarı gerçekleştirenlerin büyük çoğunluğunu öz babalar oluşturmaktadır. Eski kaynaklarda ensest kavramı akraba arası cinsel ilişki olarak bilinmektedir. Fakat günümüzde bunun sınırlarına çıkılmış arada kan bağına bakılmaksızın kurulan cinsel ilişki türüdür.
Ensest İçin Risk Faktörleri
- Alkolik Baba
- Annenin hasta olması veya vefat etmesi
- Yetişkinlerin çocukla aynı odayı veya aynı yatağı paylaşması
- Çocuğa üvey babanın bakması
- Kız çocuklarının babalarından ayrı yaşamaları
- İktidarsızlık ve psikopati
- Ebeveyn ve ailesinde ensest geçmişi
Ensestin çocuk üzerindeki etkileri; çocuğun istismarcı ile olan ilişkisine, çocuğun yaşına, gelişimine, fiziksel zararın varlığına bağlı olarak değişmektedir. İstismara uğramış çocuklarda korku, depresyon, kişilik bozukluğu, dikkatsizlik gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Pedofilinin Nedenleri
Pedofiliye eğilimde, yol açan faktörlerin belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu alana yönelik istismarda bulunan kişileri inceleyen pek çok çalışma ve araştırma mevcuttur. Çalışmaların hızla yürütüldüğü son zamanlarda biyolojik ve psikolojik ilişkileri içeren birçok etmenin pedofiliye eğilimin ortaya çıkmasına yol açan nedenlerin ortaya çıkarılmasını sağlayan nedenler geliştirilmiştir. Örneğin bir araştırmada pedofilinin heteroseksüel yada homoseksüel bir durum olup olmadığı, bu bireylerin pedofilik olmayı mı seçtikleri yada doğuştan mı öyle doğduklarını ortaya atan varsayımlar mevcuttur. Eğer bireyler doğuştan böyle doğmuş iseler tedavi olmayı seçip seçmediklerini, normal bir birey gibi yaşayıp yaşamayacakları gibi soruların cevaplarının aranmasına yol açmıştır. Bazı araştırmalar pedofiliye eğilimin ortaya çıkmasında ailesel, gelişimsel, çevresel gibi faktörlerin etkili olduğunu vurgulamıştır. Genel anlamda pedofiliye eğilimde birçok faktörün etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Genetik Yatkınlık
Araştırmalara göre, bazı seçili genler hem normal cinsel davranışların hem de cinsel davranış bozukluğunun ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Miller ve arkadaşları, erkeklerin dopamin D2 ve D1 reseptör allelleri ile ilk cinsel münasebette bulundukları yaş arasında bir ilişki olduğunu belirlemişlerdir. Bu teorinin dopaminerjik reseptörlerin, erkek cinsel davranışlarına zemin hazırlamasında önemli ölçüde rol oynadığını belirtmişlerdir. Comings, cinsel davranışların gelişmesinde genetik faktörlerin rolünü, Tourette sendromu olan olgular ve akrabaları üzerinde yaptığı çalışmalarla değerlendirmiştir. Comings’e göre kişinin genetik etmeni cinsel istekte artış, cinsel istismara yönelim ve pedofiliyi belirlemede büyük rol oynamaktadır.
Pedofilide Tedavi Yöntemleri
Çocuklara cinsel maruziyette bulunan bireylerin hepsinde pedofili gözlenmez. Pedofili gözlenen birey ile pedofili gözlenmeyen bireylerin ayırımını yapmada adli ve klinik kontrol oldukça önemlidir. Pedofilik bireyler, erişkinler ile cinsel münasebette bulunma imkanları olmasına rağmen cinsel fantazilerini çocuklar üzerine kurarlar. Pedofilik bireyler eğer kendi istekleriyle tedavi olmazlar ise hiçbir tedavi yöntemi onlar için yeterli olmayacaktır. Kendi istekleriyle tedavi olmadıklarında uygulanan bir çok tedavi yöntemleri vardır. Bu uygulanan tedavi yöntemleri psikoterapi, farmakolojik tedavi ve cerrahi kastrasyon gibi tedavi yöntemleridir.
Ancak pedofilik bireyler bu tedavi yöntemleri uygulanırken bile eylemlerini sürdürmektedirler. Bu tedavi yöntemlerinden sonra pedofilik bireylerde cinsel istek ve arzularında azalma olmasına rağmen çocuğa yönelik cinsel isteklerinde bir azalma olmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle son yıllarda uygulanan tedavi çocuklara cinsel yönelimi azaltmak olmayıp eylemde bulunmalarını engelleme çalışmaları yönündedir. Pedofilik bireylerin eylemlerini azaltmada psikoterapi ve psikofarmakolojik ilaç kullanımı, kimyasal ve cerrahi kastrasyon, adli ve klinik izlenim yöntemleri kullanılmaktadır.
Kaynakça
- http://acikerisim.bahcesehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/191/t%C3%BCrk%20ceza%20kanununda%20%C3%A7ocuklar%C4%B1n%20cinsel.pdf?sequence=1&isAllowed=y