BilimGenelMakaleler

Aziz Sancar Ve Dna Onarım

Google News Abone Ol

Bu mekanizmada hasarlı DNA sarmalının zinciri, dimeri kapsayan birkaç yakındaki bazla kesilip atılır. Meydana gelen boşluk sarmalın öteki zinciri kullanılarak DNA polimeraz tarafından doldurulur. Bu onarım mekanizmasının üç önemli niteliği var.

2015 Kimya Nobel Ödülü Aziz Sancar’ın

Bir, Fotoliyaz sadece timin dimerini hasarı onarabilir, Nucleotide excision repair hem timin dimerini hem de DNA bazlarında kimyasal ve fiziksel binlerce zararlı etkenin yaptığı tahripleri tamir eder. İki, DNA onarımı için ışık enerjisi yerine kimyasal enerji kullanır. Üç, enzim sadece zarara uğramış bir veya iki bazı değil onların etrafındaki 12 bazı (bakterilerde), veya 27 (insanlarda) bazı kesip atar. Bu mekanizmanın varlığı 1964’te algılanmıştı. Ancak mekanizma bilinmiyor ve birbirine zıt bir sürü teori ileri sürülüyordu.

Türk bilim insanı Aziz Sancar ve ekibi hem bakterilerdeki hem de insanlardaki ikili-kesim (dual incision) mekanizması ile tahrip olmuş bazın 12 veya 27  bazlık bir zincir halinde DNA’dan kaldırıldığını gösterdiler. Bu enzim aktivitesine excision nuclease  (excinuclease) adını verdiler. Ayrıca  bu çalışma Aziz Sancar’ın OED of Biochemistry and Molecular Biology’e yaptığı ikinci katkısıdır.

Onarım mekanizmasını aydınlatırken ;  çalışmalara daha basit olması nedeni ile bakteriler ile başladı. Bakteride üç protein gereklidir, üçünü de arıttı ve test tüpünde bunun DNA’yı nasıl kesip biçtiği ve tamir ettiği olgusunu aydınlattı. Bunu ilk 1982’de keşfetti. Peki asıl soru bu sistem insanlar da nasıl işliyor?

İnsanlarda durum daha karmaşık. Genetik araştırmalar sonucunda en az 7 genin gerekli olduğu biliniyordu ve birçok araştırıcı bu genleri klonlayıp  sorunu çözmeye uğraştılar. Aziz Sancar genetikçi olmadığı için biyokimyasal yöntemlerle konuyu aydınlatmaya karar verdi ve bu nedenle onarım mekanizmasını anlamak için çok hassas bir test geliştirdi. Bu testi kullanarak DNA’nın insanlarda nasıl onarıldığını, yani 27 bazın bir zincirden nasıl kesilip atıldığını ve yerine yeni ve sağlam  bazların konulduğunu gösterdi. 7 değil 16 genin gerektiğini gösterdi.

Cansel Yıldırım

Bilim ve Teknoloji dünyasının ışığı ile aydınlanan çağımızda daha fazla merak edip daha fazla araştırıp ve daha fazla üretme dileği ile...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı