BilimGenelMakalelerSağlık

Adrenalin (Epinefrin) Hormonu Nedir?

Google News Abone Ol

Herkesin adrenalin olarak bildiği, bilimsel termolijide epinefrin olarak geçen bu hormon: böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.

Epinefrin ve Adrenalin

Adrenalin ve epinefrin aynı şeylerdir. ABD ve dünyanın büyük bir kısmı epinefrin ifadesini kullanırken, Birleşik Krallık bu kimyasala adrenalin demiştir. Bu şekilde dünyaya yayılmış ve günümüzde halk arasında da adrenalin çok yaygın bir kullanım haline gelmiştir.

Epinefrin Yunancada “böbreğin üzerinde” anlamına gelmektedir. E bu hormon da böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormon olduğu için bu isim bu hormon için tam idealdir. Aslında “epinefrin” sözcüğü ilk olarak 1897 yılında John Abel tarafından, böbrek üzerindeki bezlerden toplanan özütlerin tamamını tanımlamak için kullanılmıştır. Ama şu an sadece tek bir kimyasalı ifade eder.

Adrenalin ise; latincede “böbreğin üzerinde” anlamı taşır. İlk olarak 1901 yılında Jokichi Takamine tarafından kullanılmıştır. Tesadüf o ki, o da, böbrek üzerinden aldığı ve saflaştırdığı özütlerin tamamına bu ismi vermiştir.

Aslında Abel’in özütü, Takamine’ninkiyle aynı değildi; ancak bu, ilk zamanlarda fark edilemedi ve bu nedenle iki isim de aynı kimyasalın ismi olarak kabul edildi. Sonradan iki özütün farklı olduğu anlaşılsa da, sözcüklerin anlamı değişmedi. 

Adrenalin Nedir?

Adrenalin spor yaptığımız zaman iyi hissetmemizi sağlayan hormondur. Hoşlandığımız biriyle karşılaşınca midemizde kelebekler uçuşmasına ve gün içinde tehlikelere karşı tetikte olmamıza neden olan hormondur.

Adrenalin bir böbrek üstü bezi hormonudur. Hormonların görevi ise doğrudan damarlara salgılanarak belli sinyallemelerin yapılmasını sağlarlar. Bu hormon laboratuvar ortamında sentez yöntemiyle üretilen ilk hormon özelliği taşımaktadır. Günümüzde ise bu hormona benzer maddeler üretilerek ilaç olarak tıp sektöründe kullanılmaktadır. İlaç olarak kullanılan bu maddelerden birkaçı ise, metaraminol, fenilefrin ve efedrin adı verilen ilaçlardır.

Adrenalin böbrek üstü bezlerinden salgılanarak doğrudan kana karışır. Böbrek üstü bezlerinin öz bölgesinde salgılanması sağlanan adrenalin hormonunun kontrolü, temel olarak beyin tarafından sağlanmaktadır.

Egzersizlerde, duygusal tepkilerimizde ve hafıza oluşumunda görev alır.  Tıpta bu hormon,

  • Bronşları açma
  • Devam eden kanamaları durdurma
  • Damarları daraltma gibi tıbbi işlemlerde de kullanılır.
  • Ayrıca kan şekerinin yükselmesine sebep olur.
  • Bronş düz kaslarda gevşeme
  • Kalp kası damarlarının genişlemesi
  • Kan basıncının artış göstermesi
  • Kalp kaslarının kasılma gücü
  • Kalbin dakikadaki atım sayısı
  • Karaciğerdeki glikojenolizin hızlanması sonucunda kan glikoz oranındaki ve metabolizma hızında meydana gelen artış adrenalin hormonunun vücutta salgılandığı zaman oluşabilecek bazı etkilerdir.
  • Bazı sebeplerden dolayı durmuş olan kalbe, adrenalin tedavisi uygulanmaktadır. İlk önce göğüs duvarından uzun bir iğne yardımıyla kalp karıncığı denilen boşluğa girilir ve buraya adrenalin enjekte edilir. Bu yöntem sayesinde duran bir kalp yeniden çalıştırılabilir.
  • Adrenalin hormonu ameliyatlar sırasında da kullanılır. Ameliyat sırasında, operasyon yapılan bölgede yer alan damarlara adrenalin damlatılır ve damarların büzülmesi sağlanır. Aynı zamanda bu işlem kan kaybının azalmasına da neden olmaktadır. bölgesel anestezik bazlı maddelere belli bir oranda katılır ve böylece uyuşma daha fazla devam eder.

Travma, stres, şok ve aşırı şaşırma gibi durumlarda bu hormon, beynin verdiği emirle kana çok yüksek bir oranda salgılanmaktadır. Bu durum ise, vücut açısından tehlikeli olabilmektedir. Çünkü kana karışan adrenalin hormonu, tansiyonun yükselmesine, solunum ve kalp sayısındaki refleksif artışlara sebep olabilmektedir. Bu da en çok tansiyon hastalarını etkiler. Bu durumlar ise, heyecan ve korku durumlarıdır. Bu durumlar yaşanırken, vücutta nöradrenalin salgılanır ve organizmanın sakinleşmesi sağlanır. Yine bu sakinleşmenin yanında kan damarları genişler. Kan basıncının artması, kalp atış hızının artması, göz bebeklerinin büyümesi ve kan şekerinin yükselmesi, adrenalin salgılandığında oluşan diğer olaylardır. Bu hormonlar, salgılandığında organizma tehlikelere karşı dikkatli bir hale gelmektedir. Durumsal bilinci kaybederiz. Yani beynimiz tüm dikkatini tek bir şeye odaklamaya çalışır. Diğer hiçbir şeyin önemi kalmaz. Öte yandan beyin hangi duyuların daha kullanışlı olacağına karar verir. İşitme duyusu en yaygın geri plana atılmış olandır. Başka bir deyişle daha iyi görebilmek için duyamayız.

Macera ve extrem olaylarda da salgılanan adrenalin hormonunun asıl görevi ise, organizmayı acil hareketlere hazırlamaktır.

Adrenalin Sayesinde Başa Gelen İnanılmaz Bir Olay

1982 yılında Lawrenceville’den Angela Cavallo yılın annesi seçildi. Neden mi? Çünkü gerçekten inanılması zor bir iş başardı.

Oğlu Tony garajdaki arabalarıyla ilgileniyordu. Arabayı havada tutan kriko aniden kapandı ve araba genç adamın üstüne düştü. O sırada Angela Cavallo 51 yaşındaydı ve kilosu 60 kilodan azdı. Daha önce spor yapmamış ve pek de iri yarı bir kadın olmayan Angela daha önce hiç ağırlık kaldırmamıştı.

Neredeyse bir buçuk tonluk arabayı hiç düşünmeden kaldırdı. Birkaç saniye boyunca onu havada tutmayı başardı. Böylece komşuları yetişti ve bilinçsiz yatan oğlunu arabanın altından kurtardı. Bu inanılmaz olayın arkasında iki sihirli güç var: bir annenin sevgisi ve çok miktarda adrenalin. 

Bazen küçük ama yoğun bir adrenalin üretimi uzuvlarımıza daha fazla kan ve dolayısıyla oksijen gitmesini sağlar. Sonra da hiç olmadığı kadar güçlü hissederiz.

Adrenalin Bağımlılığı

Bazı insanlar ekstrem sporlara ve adrenaline bağımlıdır. Bazıları gerçek anlamda hayatlarıyla oynar. Bu davranışın temelinde çoğumuzun tanık olduğu gibi sadece basit bir eğlence ve heyecan arayışından fazlası vardır. Bu yoğun adrenalin belki de hissettikleri bir boşluğu dolduruyor ya da duygularını gizliyor olabilir.

Bağımlılık diye düşündüğümüz zaman direkt olarak aklımıza uyuşturucu bağımlıları gibi insanlar gelir. Genelde insanlar bu tür hapları eğlence için değil içinde bulundukları huzursuz durumu atlatmak için kullanırlar. Adrenalin de riskler yoluyla insanı canlı hissettirdiği için bir çeşit bağımlılıktır.

Öte yandan tıpkı diğer bağımlılık yaratan maddelerde olduğu gibi aynı deneyimleri tekrar yaşamak için gittikçe daha fazla dozda adrenaline ihtiyaç duyulur. Vücudumuz zamanla buna tolerans geliştirir ve aynı deneyimleri yeniden yaşayabilmek için bağımlılar daha fazla ekstrem davranışlar içine girerek içinde bulundukları riski artırmaya yönelirler. Kısaca özetleyecek olursak adrenalin bağımlılığı uyuşturucu gibi bir bağımlılık değildir daha çok biyolojik tatmin edici bir şeydir.

Sonuç olarak, adrenalin doğru zamanda salgılandığı zaman sihirli görevini yerine getirdiğini söyleyebiliriz. 

Böyle durumlarda adrenalin tepki vermemizi kolaylaştıran bir tetikleyici gibi çalışır, bizi güvende tutar ve belirli durumlara daha iyi adapte olmamızı sağlar. Ama bu hisse her gün ihtiyaç duyuyor veya gerilim ve korku bizi ele geçirmişse adrenalin aklınıza gelebilecek en kötü etkiyi yaratır: sağlığımızı bozar.

Kaynak:

  • https://aklinizikesfedin.com/adrenalin-performans-ve-aktivasyon-hormonu/
  • https://www.bilgiustam.com/adrenalin-hormonu-nedir/

Meysa Kardelen Akan

Merhabalar, ben Meysa Kardelen Akan. 20 yaşında, moleküler biyoloji ve genetik lisans öğrencisiyim. Bilime özellikle de genomik tıp'a ilgim var. Her zaman daha çok araştırarak, yeni bilgiler öğrenmeye çalışıyorum.  Okul dışında derneklerde görev alarak her gün bir başka insana bir iyilik katmaya çalışıyorum. Yazılarımla ilgili aklınıza takılan noktaları, katmak istediğiniz şeyleri ya da herhangi bir yazı konusu fikri için lütfen mail atmakan çekinmeyiniz. [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir