Zaman, bilimsel tanımı ile ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönem, uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik. Zaman, günlük yaşamımızın değişmez bir parçasıdır hayatımızı ona göre ayarlayıp her hamlemizi ona göre yaparız. Siz bu sitede bu yazıyı okurken bile bakmış olduğumuz içerikler artık geçmişte kaldı. Her geçen saniye zaman ilerliyor ve biz, hayatımız hatta evren bile bir daha eskisi gibi olmayacak şekilde değişiyor.
Fizikte Zaman
Çoğu kozmolog, zamanın evrenin doğuştan gelen bir parçası olduğunu ve akış yönünün fiziğin yasaları ile belirlendiği düşünülüyor. Zaman ilerliyor, peki zaman nereden geliyor ve nereye gidiyor ? Bir çok bilim insanı zaman’ın evrenin yapı taşı olduğunu düşünüyor. Zaman ilerledikçe evren gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Bu paralel ilerleme akla bu teoriyi getirebilir. Ünlü fizikçi Albert Einstein‘ın
Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda, bu gerçekliği yaşamaktan başka bir şey gelmez elinizden. Başka yolu yoktur. bu bir felsefe değil, bu bir fiziktir…
Sözünü ele alırsak ve zamanın da enerji olduğunu düşünürsek bu teori aslında o kadar anlamsız olmuyor. Daha ilginç bir teori ise ileride zamanın biteceği ve akış yönünün fiziğin yasalarının tersine doğru ilerleyebilecek olması. Yani bu fikre göre ileride bir gün zaman geriye de akabilir.
Bir çok bilim insanı zamana büyük bir gizem olarak yaklaşsa da Profesör Sean Caroll iyimser bir biçimde “Zamanı anlamak o kadara da zor değil.” diyor. “Zamanı bir gizem olarak görmüyorum. Eskiden, Isaac Newton’ın döneminde zaman ve uzay birer mutlaktı. Sonra evrenin boşluktan ve içindeki her şeyden oluştuğunu anladık. Zaman, farklı versiyonları bir biri ardına gelen ve nesnelerin konum değiştirdiği, kitabın sayfalarını andıran şeyleri anlatmak için kullandığımız bir etiket sadece.“
