Genel

Toplumları Yönetmek

Google News Abone Ol

Bir toplumu veya gurubu yönetmenin en etkili yöntemi nedir? İnsanları diğer canlılardan ayıran en büyük özelliklerden biri büyük hiyerarşiler kurma ve yönetme özellikleridir. 10 milyon maymunu İstanbul’a yerleştirirseniz bir ay gibi bir sürede şehrin harabeye dönme olasılığı yüksektir çünkü hayvanlar büyük hiyerarşiler kuramaz kendi gurupları dışındaki guruplarla işbirliği yapmazlar. İşte bizi onlardan üstün kılan şeylerden biri de milyonlarca insanın birbiriyle işbirliği yapabilme ve büyük kitlelere etki edebilme yeteneğinin olmasıdır. Peki bu büyük gurupları kurmanın ve onları aynı noktada birleştirerek birbiriyle iletişim haline sokmanın yani onları yönlendirmenin en etkili yolları nedir?

İnançların Üzerimizdeki Etkisi

İnsanoğlu doğası gereği bir şeylere inanma gereği duyar. İnançlar insana bir amaç ve yapacağı şeylerin sonun da manevi güzellikler sunar. Bu nedenle de inançları için yapması gereken şeyleri yapmaya çalışırlar. Benzer inançlara sahip insanları bir araya toplarsanız onları inançlarının gerektirdiği şeyleri toplu bir şekilde yapmalarını sağlayabilirsiniz. Örneğin bir topluma özgürlük ve demokrasiyi empoze ederseniz büyük bir toplumu etkileyerek devrimler başlatabilirsiniz ya da vatan sevgisini kullanarak koca bir milleti kendi safınıza çekerek savaşlar için hazır hale getirebilirsiniz. Bunun gibi yöntemler sayesinde insanları ortak bir paydada toplayıp onlara daha kolay hükmedebilirsiniz.

Bir diğer önemli etken dinler! İnancınızın ne olduğu ya da doğru olup olmadığı önemli değil. Dini inançlar bir çok insan tarafından benimsenmiş ve hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ancak şu anki durumumuza bakarak yada geçmişi biraz araştırdığımız da göreceğimiz gibi dini inançlar insanları yönetmek ve kullanmak için her zaman bir istismar nedeni olmuştur. Dini inançlar insanların zaafı olarak kullanıldı ve insanlar kendi dini uğruna diğer dinlere mensup kişiler ile savaşmaya mecbur kılındı. Bu insanların çoğu daha önce birbirini hiç görmemişti ama savaş meydanın da birbirlerini öldürecek kadar düşman oldular. Bugün halen devam eden bazı dini geleneklere dayanarak tanrıyı temsil ettiğini söyleyen din adamları insanlara tutarsız vaatler vererek bağış toplamaya devam ediyorlar. Milyonlarca insanı bir inancın paydası yaparsanız onları savaşlara sürükleyebilir bağışlar yapmasını sağlayabilir ve onları bazı kurallara sorgusuz uymalarını sağlayabilirsiniz. Böylece büyük guruplara hükmetme onları yönetmek daha kolay olur. İnsanlar yöneten kişilerin istemediği bir şey yaptığın da onlara bunu tanrı yapmanızı tanrı yasaklıyor denilip rahatça ikna edebileceğini biliyorlardı. Ayrıca insanların başına yönetici getirecekleri zaman”bakın bu tanrının sevgili bir hizmetçisidir, size doğru yolu bulmanız da yardımcı olacak” denilerek insanların bu yöneticilere boyun eğmesi sağlanıyordu. Bu gibi şeylerle insanların dini duyguları sömürülerek yıllarca yönetildi ve halen dünyanın pek çok yerinde bu yöntemler devam ediyor.

Şimdiye kadar yazdığım kısım da yeryüzünde ki her insanı birleştiren ve onların üzerinde ortak etki eden yöntemler değildi. Örneğin özgürlük bir toplumda çok önemli olabileceği gibi başka bir toplumda çok fazla etkisi olmaya bilir ya da bir ülkede ki insanlar için vatan sevgisi çok önemli iken diğer bir ülkede insanlar kendi çıkarlarını önde tutabilir. Dinler tüm insanları ortak bir noktada toplayamaz çünkü bir çok farklı dini inançları var. Peki bütün toplumları ortak bir paydada toplayan onları birbirleri ile iletişime geçmesini sağlayan ortak çıkarlar sağlayan pastanın bütününü etkileyen en büyük etken nedir?

Pastanın Bütünü

Para” insanların yüz yıllardır ticaretleri için kullandığı devasa etkiler yaratabilen kağıt veya demir parçası. İnsanların çok büyük bir kısmını etkileyen Afrika da kabilede yaşayan bir insanla Amerika da yaşayan bir insanı, Avrupa da yaşayan bir tüccarla Asya da yaşayan bir başkanı, bir Hristiyan ile Müslümanı veya Budist’i ve vatan sevgisi olan biriyle olmayan birini ortak bir çatı altında toplayan en etkili araç. Para insanlar için o kadar önemli bir hale geldi ki bugün farklı dinlere mensup farklı görüşleri savunan insanlar bile ortak parayı kullanıp birbirleri ile ticaret yapıyorlar. Bugün Amerikayı düşman olarak gören onlarca ülke, binlerce insan doğrudan veya dolaylı olarak Amerikan dolarını kullanmaya devam ediyor. Para bütün duyguların önüne geçebilecek kadar etkili bir araç, peki neden para insanlar üzerinde bu kadar etkili? Çünkü bugün herkesin cebinde evine ekmek almak, şirketine makine almak ve tarlasına tohum ekmek için para kullanmak zorunda. Bir işçi iseniz patronunuzu para kazanması için değil kendi paranızı kazanmak için çalışıyorsunuzdur. Ancak patronunuz eğer “daha çok çalışmazsan seni işten çıkarırım” derse siz daha fazla para almayacağınızı bilerek daha fazla çalışmaya razı olursunuz ve patronunuzun sizi kullanarak daha fazla para kazanmasının önünü açmış olursunuz. Devlet ise patronunuza “daha fazla vergi vereceksin ya da ceza ödersin” diyerek onu daha fazla çalışmaya zorlayabilir. Aynı şekilde çok fazla parası olan bir devlet daha az parası olan bir devlete; yol yapmak için kullanacağın malzemeleri bizden alacaksın ya da uçak istiyorsan benim ürettiğim malzemeleri alacaksın deme şansına sahip oluyor. Eğer almazsanız yardımları ve size sunduğu ticaret fırsatlarını kesip halkı size karşı ayaklandırarak bir darbenin önünü açabilir. Bunun olmasını istemeyen devlet yöneticileri de size sunduğu şartlara göre gerekli ihtiyaçlarınızı belki daha fahiş fiyatlara almak zorun da kalırlar. Dolaylı olarak güçlü bir ülke tarafında bir işçi daha fazla çalışmaya zorlanmış olur. İşte bu şekilde para ile toplumun bütün kesimlerine bir payda da birleşmesini ve birileri tarafından yönetildiğini düşünebiliriz.

Bugün gizli güçler dünyayı yönetmek, siyasi partiler ülkeleri yani milletleri yönetmek, iş verenler işçilerini ve dernek sahipleri gibi kişiler kendilerine tabi olan kişileri yukarı da anlatılan yöntemlerden en az birini kullanarak yapıyor. Bu yöntemlere maruz kalmamak neredeyse imkansız. Eğer bir dağ başında veya ormanda insanlarla iletişim kurmadan kendi başınıza yaşıyor ve ihtiyaçlarınızı doğal yöntemlerle karşılaya biliyorsanız çok şanslısınız demektir. ancak bildiğiniz gibi bu şekilde yaşayan insanların sayısı yok denebilecek kadar azdır.

Bu gibi etkilere maruz kalmama olasılığımız yok gibi anacak en azından bu etkileri kendi tarafımıza çekerek daha pozitif işler başarabiliriz. Dini inançlarımızın farkın da olup birilerinin bize ne yapmamız gerektiğini söylemesini beklememize gerek yok. Eğer inancınızı gerektirdiği şeyleri tam manasıyla bilirseniz kimse bunları kullanarak sizin vicdanınızı ve paranızı sömüremez ve kendi çıkarları doğrultusun da sizi kullanamaz. Eğer vatan sevginizin gerektirdikleri bilirseniz vatan için sadece ölmenin, savaşmanın birilerinin kirli çıkar ilişkilerinin bir parçası olmanıza gerek olmadığını, sadece sana düşen görevi yani çiftçiysen tarlanı ekip biçmenin, işçiysen yerdeki bir çöpü süpürmenin, bir öğretmen isen daha bilinçli bireyler yetiştirmenin de bir vatan görevi olduğunu bilir ve birilerinin sizi etkisi altına alarak kendi emelleri uğruna sizi kullanmasını engelleyebilirsiniz. Paranızı size dayatılan şeylere değil ihtiyacınız olan şeylere ve ihtiyacınız kadar harcayarak küresel ekonomilerin sizi yönlendirmesini engelleyebilirsiniz. Bu ve benzeri faaliyetlerle kendinizi ailenizi ve hatta ülkenizi bağımsız hale getirebilir sizleri yönetmeye çalışanlara bir nebze olsun dur diyebilirsiniz.

Farkın da olun farklı olun…

A. Kadir Çidem

Erzurum teknik üniversitesi moleküler biyoloji mezunuyum ve şu anda taiwan National Chung hsing Uniersitesin de yüksek lisans yapmaktayım. Karaciğer kanseri üzerine proje çalışıyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir