BilimGenelMakalelerSağlık

Ergoterapi Penceresinden Down Sendromu

Google News Abone Ol

Down Sendromu Nedir?

Down sendromu anormal hücre bölünmesi sonucu fazladan bir kromozom oluşması sonucuyla meydana gelen genetik bir farklılıktır. Bir insanda olağan olarak 46 kromozom oluşmasına rağmen down sendromunda 47 kromozom oluşarak artı bir fark oluşur. Down sendromlu insanlar çekik küçük gözlere, basık bir burna, kısa parmaklara, kalın bir enseye, avuç içindeki tek çizgi olmasına ve  ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibi özelliklerin hepsine sahip olabildiği gibi birkaçı da görülebilir. Bunların dışında zihinsel gelişimi normale göre daha yavaştır ancak iyi bir eğitim aldıklarında eğitimde ilerlemeleri daha başarılı olacaktır. Metabolizmaları yavaş çalıştığından dikkat etmediklerinde ilerleyen zamanlarda kilo alma sorunu yaşayabilirler.

Her şeyin dışında onlarla aramızda uçuk farklar yoktur, hatta iyi bir eğitim, tedavi ve sevgi ile akranlarının seviyesine gelebilmelerine şaşırmamak gerekir. Fazlasıyla sevimli görüntüleri ile ister istemez sevgi besleyeceğinizden eminim.

Tedavi Nasıl Olmalıdır?

Her rahatsızlıkta olduğu gibi erken müdahele çok önemlidir. Kişinin potansiyelini en üst seviyeye taşıyabilmesini ve günlük hayatta aktif rol alabilmesini sağlar. Tedavide ekip olarak herkese görev düşmektedir. Doktorlar, özel eğitim öğretmenleri, fizyoterapistler ve ergoterapistler bu ekibin birer parçasıdır.

Ergoterapistler Nasıl Bir Yol İzler?

Ergoterapistler, beslenme ve giyinme, ince ve kaba motor becerileri, okul performansı ve oyun ve boş zaman etkinlikleri gibi öz bakım ile bağımsızlık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için Down sendromlu bireylerle birlikte çalışırlar. Ergoterapi mesleki açıdan her zaman var olan potansiyeli ortaya çıkartmak, geliştirmek ve daimi kullanıma hazır hale getirmeyi amaçlar.

Öncelikle bebeklikten başlarsak, oral motor aktiviteleri ele alınır. Hipotoni, dil ve dudak kaslarının zayıflığı nedeniyle beslenme aktivitesi zor olacaktır. Bunun için ergoterapi bazı geliştirici hareket eğitimleri verebilir, beslenme düzenini aile ile birlikte oluşturup düzenleyerek yardımcı olabilir.

Daha sonrasında yaş aldıkça çocukta ince ve kaba motor becerilerde sorunlar, iletişim problemleri ve bilişsel becerilerde gecikme gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Çocukta kas tonusu ve gücü, duruş ve hareket, koordinasyon-denge, el becerileri, dikkat ve hafıza becerileri, sosyal gülümseme, akran ilişkisi ve grup etkileşimi gibi konular test edilir. Buna yönelik nöro gelişimsel tedavi (NDT) ile vücut farkındalığı, denge, hareketin kolaylaştırılması gibi konulara odaklanılır, duyu bütünleme tedavisi ile dokunsal, propriyoseptif, vestibüler (denge) duyularında ki sorunlar çözüme kavuşur. Bu yöntemle duyusal entegrasyon sağlanır (sıçrama, fırçalama, masaj, pipet ile içme, üfleme gibi aktiviteler). Sosyal beceriler için davranış terapisi uygulanabilir. Pozitif ve negatif pekiştireçler bu tedavide yardımcı olacaktır. Günlük yaşam aktivitelerinde tam bağımsızlığı sağlamak da ergoterapistlerin görevlerinden birisidir. Bununla birlikte çocuk, kendine bakımda, giyinmede, yemek yemede ve banyo aktivitelerinde bağımsızlığını sağlamış olur.

Yetişkinlik döneminde ise kişi üretken iş bulma ve elde tutma, bağımsız yaşam becerilerini sürdürme, sağlık bakımı için aktif rekreasyona katılma ve kullanıyorsa ilaç takibi ve düzeni konusunda yardım alır.

Unutulmaması Gerekenler

  • Down sendromlu bireyleri dışlamak yerine olduğu gibi kabul edip farkılılıklarıyla sevmeliyiz.
  • Onlara sevgiyle yaklaşırsak, bir birey olarak görürsek karşılığını alacağınızdan şüpheniz olmasın.
  • Pozitif olup ve desteklerimizi esirgemezsek gelişimleri hızlı olacaktır.
  • Günlük hayatta bir role sahip olmalılar ve bunun farkına varıp sorumluluklarını yerine getirmeliler.
  • Gözlemle yoluyla yeteneklerini ortaya çıkarma konusunda desteklemeliyiz.
  • En önemlisi de onlardan asla vazgeçmemeli ve pes etmemeliyiz.

Sema Araz

21 yaşındayım.Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi bölümü 4. sınıf öğrencisiyim.Kitap okumaktan,şiir yazmaktan ve araştırma yapmaktan çok hoşlanırım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir