BilimGenelMakaleler

Yeni Nesil Süper Kahraman: CAR-T Hücreleri

Google News Abone Ol

CAR-T Hücresi Nedir?

Bilindiği üzere kanser günümüzün ve geleceğimizin en büyük problemi. Bu hastalığın tedavisi üzerine bir çok yol denenmiş ve denenmektedir. Şimdi sizlere şuanda gelişmekte olan CAR-T Hücre tedavisinden bahsetmek istiyorum.

Kimerik antijen reseptörlü (CAR) T hücrelerinin kısaca ne olduğunu merek ediyorsanız ‘genetiği değiştirilmiş T Hücreleri’ diyebiliriz. CAR’lar, bir monoklonal antikorun antijen bağlayıcı değişken bölgelerinden oluşan rekombinant moleküllerdir. T hücresi sinyalleşme alanlarını ve antijen tanıma kısımlarından oluşmaktadır. Antijen tanıma alanı, tümörle ilişkili bir antijeni hedefleyen bir monoklonal antikordan türetilen tek zincirli bir değişken fragmandır (scFv). CAR’ın oluşması için kanser tipine göre belirlenmiş ilgili genin bir vektör aracılığıyla T hücrelerinin genomlarına transfer edilmesi gerekmektedir.

1990 başlarında CAR T hücrelerinin kanser tedavisi için ilk preklinik çalışmaları gerçekleşmiştir. Bu çalışmalar yumurtalık kanseri hücrelerini hedef alan CAR’leri içermektedir. CAR-T hücrelerinin insan üzerindeki antikanser aktivitesi ile ilgili proje ise ilk kez 2010 yılında yayımlanmıştır.

CAR Anatomisi

CAR’lar hücre dışı kısmı, transmembran ve hücre içi kısım olmak üzere 3 farklı kısımdan oluşmaktadırlar.

Hücre dışı kısım; Antijen tanıma bölgesidir. Hücre dışı antijen bağlanma ipliği, genellikle reaktif monoklonal antikordan türetilmiş scFv’dir. Tümör ile ilişkili antijeni tanıyan scFv antikorun hafif (VL) ve ağır (VH) zincirlerinin değişken bölgelerini içermektedir.

Transmembran bölgesi; CAR’ı hücre membranına bağlamada önemli role sahiptir. CAR stabilitesini desteklemektedir. Transmembran ipliği hücrenin dışarısında bulunan sinyalleri içeriye aktar

arak, hücre içi sinyalleşme ipliği dış uyaranını T hücresi sinyallerine dönüştürmektedir.

Hücre içi kısım; Antijen bağlandıktan sonra T hücresi proliferasyonunu ve sitokin salınım aktivitesini artıran bir CD3 sinyalizasyon alanı ve uyarıcı alanları içermektedir. Sinyal iletimini kolaylaştırmak için antijen tanıma sırasında T hücrelerini aktive etmekte önemli role sahiptir. CAR’ın bu yapısı, T hücrelerinin istenen antijenlerle tümör hücrelerine spesifik olarak cevap vermesi CAR’ın bu yapısı sayesindedir.

CAR hücreleri, hücre içindeki sinyalleşme alanında bulunan bölge sayısına göre birinci, ikinci ve üçüncü nesil olarak adlandırılmışlardır. Geliştirilen bu jenerasyonlarla beraber T hücrelerinin aktifleşme, hayatta kalma ve çoğalma etkinliğinin arttırılması amaçlanmaktadır. Şuanda klinik açıdan bakıldığında ikinci nesil CAR hücreleri kullanılmaktadır. Birinci nesil ve ikinci nesli CAR hücreleri karşılaştırıldığında ikinci nesil CAR hücrelerinde daha yüksek verimde iyileşme elde edildiği gözlemlenmiştir.

Birinci nesil CAR’lar tek başına CD3ζ içerirken, ikinci nesil CAR’lar ise CD3ζ ve bir kostimülatör endodomain (CD28 veya 4-1BB) içerir. Üçüncü nesil CAR’lar çoklu uyarıcı sinyalleri (CD3ζ ,CD28 ve 4-1BB) içermektedir. Üçüncü nesil CAR ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

CAR-T Hücre Üretimi ve Tedavisi

  • Hasta bireyden alınan beyaz kan hücrelerinden T hücreleri izole edilir.
  • Hedef gen viral vektörler aracılığıyla T hücresine aktarılır.
  • T hücrelerine aktarılması istenilen genin aktarılıp aktarılmadığı kontrolü bazı testler ile gerçekleştirilir.
  • Kontroller sonrasında doğru aktarılan geni içeren CAR-T hücreleri izole edilir ve hücre kültüründe çoğaltılır.
  • Çoğaltılan CAR-T hücreleri tekrardan hastaya enjekte edilir.
  • CAR-T hücresindeki reseptörler insan vücudundaki kanserli hücre ile bağlanır ve CAR-T hücresi aktifleşir.
  • Aktifleşen CAR-T hücresi kanser hücrelerinin parçalanmasına yardımcı olur.

Kübra Eren

Merhaba. Ben Kübra EREN. 1997 İstanbul doğumluyum. İzmir'de yaşıyorum. Tıbbi Biyoloji ve Genetik yüksek lisans öğrencisiyim. Yeni bir şeyler öğrenmeyi sevdiğim kadar öğretmeyi de severim. Elimden geldiğince sizleri bölümüm ile ilgili bilgilendirmek istiyorum. Bölümüm dışında ilgi alanlarım kitaplar ve müziktir. Doğayı ve doğa fotoğrafları çekmeyi severim.

2 Yorum

    1. Merhabalar. Şuanda Türkiye’de gelişmekte olan bir tedavi çeşidi olduğunu biliyorum. Büyük ihtimalle Acıbadem Üniversitesinde de bu konu üzerine çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir