BilimGenelMakaleler

Tecrübelerimiz Sonraki Nesle Aktarılır MI?

Google News Abone Ol

Günümüzde DNA diye adlandırdığımız bilgi paketçikleri ile hayatımızı devam ettirdiğimiz ve eşeyli üremede olan rolü bilinmekte. DNA’daki değişimler sayesinde kalıtsal olarak değişim göstermiş ve göstermeye devam ediyoruz. Ancak hayata bir su solucanı olarak başladığımız yıllardan günümüz homosapiens’e gelene kadar bir çok zor olayla karşılaşmış ve bununla beraber çeşitli varyasyonlar geçirmişiz,tecrübe edinerek bunun üzerine sürekli yeni bilgiler ekleyerek şuan ki durumumuz ortaya çıkmıştı. Evrime inanmıyor olsanız da epigenetik bilimi genetik ve fenotip arasındaki gölgeleri kapatmak için bilim tarafından üretildi. Tıpkı hamilelik-doğuş,hareket-etki, fikir-gerçeklik arasında da gölgeler olduğu gibi. Bir bilinmezlik karşısında en kapsamlı bilgi onu tanımlamaya çalışmaktır. Günümüzde de bazı hastalıkların(kanser türleri, otoimun hastalıklar gibi) ortaya çıkış nedenleri epigenetikle açıklanmaktadır.

Diploit memeli hücrelerinde biri anneden biri babadan gelen genlerle bialellik açıklanmkatadır. Buna rağmen küçük bir gen kümesi, alelin orjinine göre yanlı açıklama gösterir. Genomik baskılanma ya da baskı olarak adlandırılan ve germ hattı hücrelerinin (yumurta ve sperm) oluşumu sırasında, DNA değiştirilmeden, aleller üzerinden ayarlanan (onları açık ya da kapalı hale getiren), epigenetik işaretlerle kontrol edilir. Bir epigenetik özellik, DNA sıralamasında değişme (mutasyon) olmaksızın, kromozom üzerindeki değişimlerden oluşan, karalı bir biçimde kalıtsallanan bir fenotiptir.

Epigenetik 4 kola ayrılır.

  1. Metilasyon gen açıklmasını kapatır.
  2. Histon modifikasyonu geni açar/kapar
  3. MikroRNA’daki protein sentezini engeller.
  4. Protein fosforilasyonu aktiviteyi etkiler.

Hücrelerin genomu kararlı olmasına rağmen, epigenomu yaşam boyu oldukça dinamik ve çevre etkileşimine açıktır. Epigenetik mekanizmalar doğal olup hatta organizmanın gerekli bir parçasıdır. Eğer uygun olmayan bir şekilde yapılırsa bir çok çeşitli hastalıklar oluşmaktadır.
Bununla ilgili farelerle yapılan bir deneyde;
Deneyin 1.aşamasında çok dikkatli ve çok az dikkatli anneler :anne ve yavruları beyaz fare, anne ve yavruları siyah fare büyüyen eniklerin beynini inceleme beyaz farelerde genler nadiren meyillenir, siyah farelerde genler oldukça meyillenir.
2.aşamasında çok dikkatli ve çok az dikkatli anne yavruları; yavru değişimi yapılır. büyüyen eniklerin beynini inceleme: beyaz farelerde genler oldukça meyillenir, siyah farelerde meyillenme nadirendir.
3.aşamasında çok dikkatsiz anne yavruları dikkatsiz anne yavruları besler. beyni ‘hasarlı’ enikler+ trikhostatin A (ilaç)-CH3’leri kaldırır. epigenetik değişimler kalkar. Genler naidren meyillenir.
Bunun sonucu olarak dedelerimiz ve ninelerimizin tecrübeleri genlerimizde bir işaret olarak kalır.

Kübra Mutlu

SAKARYA, 05.03.1997 doğumluyum , Gaziosmanpaşa Üniversitesinde Fen Bilimleri Öğretmenliği okudum, öğretmenim bilim,stem,eğitim,teknoloji konularına meraklıyım. Tanıdıkça seversin...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir