Pitot tüpü akışkanlarda ki toplam basıncı ve buna bağlı olarak akışkanın hızının ölçmeye yarayan alettir. 1732 yılında Fransız Bilim İnsanı Henri Pitot tarafından tasarlanmıştır. Aslında ortaya çıkış sebebi Seine Nehri’nin debisinin ölçülmesinin istenmesidir. Sonraki yıllarda ise hava araçlarında hız ölçüm cihazı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Pitot Tüpü hava araçlarında burun ucu ve kanat hücum kenarı gibi hava akımının düzenli olduğu bölgelere yerleştirilir.
Pilota hız hakkında veri aktarımı yaptığı için pitot tüpünün bakımı çok önemlidir. Tıkanmamalı ve buzlanmamalıdır. Tüpte, pitot ısıtıcı sistemleri vardır ve bu buzlanmayı önlemektedir. Tıkanmaması ve pisliklerden korunması amacıyla ise uçuş olmadığı zamanlarda koruyucu kılıflar kullanılır ve tüp girişleri kapalı tutulur.
1996 yılında Birgen Havayollarına ait bir Boeing 757’nin pitot tüpleri tıkalı olduğu için pilota doğru veriler aktarılamamış ve uçak Atlas Okynusuna düşmüştür.
Pitot Tüpünün Çalışma Prensibi
Tüp akışkanın hareket yönüne paralel veya ters yönde yerleştirilir. Akışkan tüpten geçerken dinamik basıncın(taşıt ve akışkanın göreceli hareketiyle oluşan basınç ve statik basıncın(akışkanın tüm yüzeylerde oluşturduğu basınç) bileşimini yani toplam basıncı ölçer.
Gelen toplam basınç sistemdeki hassas diyaframın genişlemesine neden olur. Statik deliklerden gelen statik basınç ise diyaframın statik basınç oranında daralmasını sağlar. Bu iki hareketin bileşkesi dinamik basıncı verir ve bu bilgi sürat saatindeki skalaya yansır.
Hanımefendi;
Gördüğüm kadarıyla bu konular hakkında oldukça bilgilisiniz. Kafama takılan bir şey var, bunu yüksek müsadenizle sizinle paylaşmak istiyorum.
Sorum şu şekilde:
Uçak kazaları esnasında ‘kara kutu’ diye adlandırılan cihazların herhangi bir zarar görmediğini duymuştum. Bu durumda neden uçağın tamamını kara kutudan yapmıyorlar?
Cevaplarsanız çok sevinirim.
Merhabalar kara kutunun yapıldiği madde çok sert ve yoğunluğu yüksek bir maddedir. Öyle maddeden yapılan bir uçak kalkamaz, kalksa bile ayrıca çok da maliyetli olur. Diyelim ki uçağı kaldırdık, yine de uçağın düşmesi halinde insanlar o çarpmanın etkisiyle ölürler.