Bunda yaklaşık 200-250 milyon yıl önce dünyadaki canlıların % 83’ü yok oldu. Bu olay bu güne kadar gerçekleşmiş en büyük yok oluştur. Milyonlarca yıllık bir zaman dönemine yayılmış olan bu yok oluş süreci, en az iki ayrı aşamada geliştiği için Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşun aslında sanılandan daha karmaşık olduğu da araştırmacılar tarafından ortaya çıkmıştır. Yok oluş hakkında ortada bir çok teori mevcut ama bunlardan en ele tutulur ve genel kabul görür olanları. İlk olarak zamanla değişen çevresel koşullar ikinci olarak ise yıkımsal çevresel faktörler yani meteor çarpması, volkanik patlamalar, bazalt seli gibi etkiler ile hızla ivme kazanan canlı türlerindeki azalmalar.
Kitlesel Yok Oluş
Kitlesel yok oluşlar biyolojik çeşitliliği kısa bir zaman içinde birden düştüğünde gerçekleşir. Tür çeşitleri arttıkça büyük evrimsel değişime sebep olurlar. Tarih boyunca bu tür olaylar beş kez tekrar etmiştir, ancak Permiyan dönemin sonunda yaşanan yok oluş eşi görülmemiştir. Deniz yaşamının % 96’sı ve kara yaşamının % 70’i dünya üzerinden silinmiştir.
2011 tarihli bir çalışma Permiyan-Triyasik döneme ait olduğu bilinen jeolojik örnekleri incelendi ancak başlama sebebi konusunda kesin sonuçlara varmanın mümkün olmadığı belirtildi. Bunun yanında çalışma, araştırmayı geliştirmek için güzel bir başlangıç noktası sağlıyordu.
Kitlesel bir yok oluş olayı iyi bir şey değildir, organizmaların daha önce kabul edilenden kısa sürede yaşam belirtisi vermeye başladığını biliyoruz.
Yaşamın yeniden ortaya çıktığına dair deliller başka yerlerde de bulunabilirse, bugün başlıca sebebi olduğumuz iklim kaymaları ve soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan pek çok hayvan için iyi bir işaret olacaktır. 1.5 milyon yıl jeolojik kayıt için oldukça kısa bir süredir. Bu sayı bize çok astronomik gelse de böyle bir olay için oldukça kısadır. Bu denli büyük bir yok oluşun ardından canlılığın çok daha kısa bir sürede tekrar dirilmesi belki de gezegenimiz için bir umut sunmaktadır.