Margarin ile Sağlık Arasındaki İlişki
Margarin bitkisel yağların bileşimindeki çoklu doymamış yağ asitlerindeki eksik hidrojenlerin belirli yöntemlerle eklenmesi sonucu üretilir. Bitkisel sıvı yağlar oksidasyona karşı fazla duyarlıdır. Kısa sürede çift bağ oksitlemesek peroksit denilen oksijenli molekül oluşur. Oksitlenmiş yağın yapısı bozulur. Oksitlenmiş yağ ise içerisinde bir sürü kanserojen madde oluşan bir duruma geçmiş olur. Bu nedenle dayanıksız olan bitkisel yağ daha dayanıklı bir duruma getirilmek için margarin ortaya çıkmıştır.
Bitkisel yağlardan margarin üretilirken doymamışlık derecesi azalırken yağ asitlerinin doğal yapısında da değişmeler olur. Doğal yağ asitlerinin bir kısmı trans yağ asitlerine dönüşür.
Yirminci yüzyıldan itibaren mikropların yaptığı hastalıkların önlenmesi sonucu insan ömrü de uzamıştır. Aynı zamanda hayat şartlarının değişmesiyle beraber sedanter bireyler doğmuştur. Buna bağlı olarak da kalp ve damar hastalıkları oranı fazlasıyla yükselmeye başlamıştır. İnsanın beslenme alışkanlıklarıyla hastalık arasındaki ilişki araştırılmaya başlandığında doymuş katı yağı çok tüketen insanların zeytinyağı gibi doymamış yağı çok tüketenlere göre daha çok kalp hastalıklarına yakalandıkları belirlenmiştir.
Deneysel ve klinik çalışmalarda da doymuş katı yağ tüketildiğinde kan kolesterolünün yükseldiği bunun ise kalp hastalığı riskini yükselttiği görüşünün doğruluğu kanıtlanmış olmaktadır. Bunun sonucunda ise kolesterolü düşürmek için doymuş katı yağın yerine bitkisel sıvı yağ önerilmiştir. Ancak daha sonra araştırma sonuçları margarin yapımı sırasında oluşan trans yağların doymuş yağdan daha da zararlı olduğunu göstermiştir. Bunun sonucu kandaki kötü kolesterol denilen ve damar tıkanmasında etkili olduğu belirlenen LDL kolesterolün düşük düzeyde tutulması için günlük beslenmede toplam yağın doymuş katı ve trans yağları çok içeren yağların azaltılarak başta tekli doymamış zeytin yağı olmak üzere sıvı yağın arttırılması önerilmiştir. Bunun üzerine margarin sanayicileri trans yağın çok oluştuğu eski teknolojiyi geliştirerek trans yağı çok az içeren aşırı derecede hidrojenlenmemiş, yumuşak yağ üretimine başlamıştır.
Ülkemizde üretilen her ürünü Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‘ne uygun üretilmesi zorunludur. Yeni teknoloji ile üretilen yumuşak margarinlerde trans yağ asidi oranı doğal tereyağından da düşük olduğu yetkili Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirlenmiş ve bu tür yağların etiketinde trans yağ yoktur ibaresinin yazılı olması gerekmektedir.
Kaynakça
- http://www.kimyasalgelismeler.com/hayatin-icinden/bunlari-biliyor-musunuz/margarinin-zararlari.html