Konjugasyon; iki canlı hücre arasında sitoplazmik köprü ya da sex plusları aracılığıyla gerçekleşen tek yönlü genetik madde aktarımıdır. Genellikle aktarılan yapı plazmidlerdir. Konjugasyonun gerçekleşebilmesi için verici ve alıcı hücrelerin mutlaka canlı olması ve her iki hücrenin doğrudan ilişkiye girmesi şarttır. Vericiden alıcıya transfer olabilmesi için aktarıcı plazmidin konjugatif özellikte (konjugasyon yapma yeteneğine sahip) olmasıyla sağlanır. Konjugasyona birçok faktör olumlu-olumsuz etki yapmaktadır.
Konjugasyona Etki Eden Olumlu ve Olumsuz Faktörler
Plazmid büyüklüğü,ortam sıcaklığı,ortamın hareketliliği, besin maddeleri ve plazmid uyumsuzluğudur. Şimdi sıra ile bu faktörlere bakalım..
Konjugatif plazmidler genellikle 30-300 kilobyte (kb) arasında değişen büyüklüğe sahiplerdir. Daha büyük megaplazmidler de konjugatif özelliğe sahiplerdir. Fakat 30 kb’den küçük olanlar konjugasyon yapamaz.
Doğada ortam sıcaklığı 15 santigrat derecenin altına düştüğü zaman konjugatif plazmidler bulunsa bile konjugasyonun gerçekleşmediği saptanmıştır. Konjugasyon durgun ortam koşullarında daha yüksek frekanstadır. Ortamdaki her türlü hareket konjugasyonu olumsuz etkiler. Ortamda maltoz bulunması konjugasyonu olumlu yönde etkiler.Bunun nedeni maltozun sex plusu oluşumunu indüklemesidir.
Bakteri hücrelerinde birden fazla plazmid bulunabilir.Plazmidler bakterinin zar farklılaşması olan lateral mezozomlarına tutunur. Özellikle replikasyon aşamasında bütün replikasyon işlemleri lateral mezozom da gerçekleşir. Bir bakteri de kaç farklı gruba ait plazmid varsa o kadar lateral mezozom bulunur. Konjugasyon sırasında alıcı hücreye aktarılan yeni plazmid organizmada daha önceden bulunan aynı gruba ait bir plazmid bulunduğu zaman hücreye aktarılsa da replikasyon aşamasında boş lateral mezozom bulamayacağı için replikasyonu gerçekleştiremez ve hücre bölünmesi sırası sonucunda yeni hücrede varlığını sürdüremez. Bu durum plazmid uyumsuzluğu şeklinde adlandırılır.