Kanser Tedavisinde Yeni Teknolojiler
Kanser tedavisinde son zamanlarda sıkça kullanılan radyoterapi cihazları etkileyici sonuçlar ortaya koyuyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tayfun Hancılar, kanser tedavisindeki yeni dönemde kullanılan teknolojilerden bahsetti.
Geçmiş olduğumuz yıllarda radyoterapi yöntemi ile tedavi edilen hastalarda cilt hasarları, idrar yanmaları veya barsak hasarları gelişmiş tedavi amaçlı kullanılan teknoloji cihazları sayesinde, çok nadir görülen hale gelmiştir. Eski zamanlarda radyoterapinin ne denli yüksek dozda verilirse, tedavinin o kadar etkili olduğunu biliyorduk ancak ne yazık ki yüksek dozlarda sağlıklı dokuya da zarar verebildiğimiz için, yüksek dozlara çıkamıyorduk. Son yıllarda kullandığımız teknolojiler sayesinde artık yüksek dozlara çıkabiliyor ve sağlıklı hücreleri de bu dozlarda zarar vermeden koruyabiliyoruz. Örnek olarak, meme kanserinde yüksek dozlara çıkmamız gerektiği zamanlarda hastanın kanserden değil kalp yetmezliğinde hayatını kaybettiğini görüyorduk. Artık kullandığımız teknoloji ile birlikte bu risk oldukça az düzeyde bulunuyor.
Teknolojinin en önemli getirilerinden biride tedavide kullanılan cihazların hedef hacmin şeklini daha iyi kapsaması ve sağlam organların alacağı doz miktarlarını azaltabilmesidir. Artık modacılar gibi kişiye özgü tedavi geliştiriyoruz. Birçok hastalık, kanser de bunlara dahil olmak üzere, kişinin özel fizyolojisine göre tedavi ediliyor. Aynı zamanda bu teknoloji ile birlikte hastalara ağrılı zamanlarından 2-3 kat daha hızlı kurtuluyor.
Radyoterapi Esnasında Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Vücudun nemini sağlayabilmesi için günlük en az 2 litre kadar su tüketilmelidir. Asitli içecekler tavsiye edilmemekle beraber, ayran ya da taze sıkılmış meyve suları önerilir. Sigara ve alkol gibi zararlı şeylerde kesinlikle uzak durulmalıdır. Zerdeçal, zencefil ve kefir vücudun savunma sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olduğundan dolayı radyoterapi sırasında tüketmenin fayda sağlayacağı söylenmektedir. Hastaların şekerden uzak durulması önerilir ancak bu şeker sınıfına meyve ve sebzelerde bulunan şeker dahil değildir. Bu sebepten ötürü, hastaların meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeleri önerilmektedir. Üzüm suyu ve domates suyunu antioksidan özellikleri bulunduğu için tedavi gören hastalarda taze sıkılmış olmak şartı ile önerilmektedir.
Yazmakta olduğum makale için bu bilgiler işime oldukça yaradı. Teşekkürler.