İnsan doğurganlığını etkileyen, diyet gibi değiştirilebilir yaşam tarzı faktörlerinin belirlenmesi, klinik ve halk sağlığı açısından büyük önem taşır. 12 ay veya daha uzun süreli düzenli korunmasız cinsel ilişkiden sonra klinik bir gebelik elde edememe olan kısırlık (infertilite) , batı ülkelerindeki çiftlerin% 15-25’ini etkilemektedir.
Amerikan Üreme Tıbbı Derneği’ne göre, infertil çiftlerin %40’ında,kadın partner infertilitenin tek ya da katkıda bulunan bir nedenidir;%40’ında erkek partner infertilitenin tek ya da katkıda bulunan bir nedenidir; ve geri kalan %20 ise nedeni açıklanamayan infertilite mevcuttur.
İnfertilite Risk Faktörleri
- Anoreksiya nervoza
- Bulimia nervoza
- Vegan beslenme
- PCOS
- Düşük demir deposu
- Yetersiz çinko alımı
- Ağır metallere maruz kalma
- Yetersiz antioksidan alımı(Se,E vitamini,C vitamini)
- Aşırı fiziksel aktivite
- Yüksek miktarda alkol tüketimi
- Obezite
- Endokrin hastalılar
- Metabolik sendrom
Diyetinizde Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Yağlar
Doymuş yağ asitleri yerine tekli veya çoklu doymamış yağ asitlerini tercih etmek, özellikle balıkta zengin bulunan düzenli omega 3 tüketimine önem vermek. Trans yağlardan uzak durmak. Trans yağlar insülin direncine neden olarak doğurganlığı azaltır.
Karbonhidratlar
Yüksek glisemik indekse sahip olan diyetlerin kadınlarda infertilite riskini artırdığı bilinmektedir.Antioksidan ve anti-inflamatuar etkiye sahip olan düşük glisemik indeksli tam tahıllar insülin direncini iyileştirerek doğurganlığı artırabilmektedir.
Proteinler
Hayvansal protein alımı düşük, sebze tüketimi yüksek olan kadınlarda infertilite oranı daha düşüktür. Bitkisel protein kaynakları tüketimi ile hem olmayan demir alımının artırılması infertilite riskini azaltır. İşlenmiş et ürünleri tüketimi daha düşük sperm sayısı ve motilitesi ile ilişkilendirilmiştir.
Folat
DNA sentezinde yer alan folat, gametonez, döllenme ve gebelik için çok önemli bir minareldir.Bu nedenle folat(besinlerle alınan formu) veya folik asit (sentetik formu) üremede kritik role sahiptir. Doğurganlık çağında olan tüm kadınlara 400 mcg/gün folik asit takviyesi alması ve folatın zengin kaynağı olan koyu yeşil yapraklı sebzelere diyetinde yer vermesi önerilmektedir.
Kafein
Kafein; kahve, çay, alkolsüz içecekler(özellikle kola ve enerji içecekleri) ve çikolatada yaygın olarak bulunur.Kafein kolayca emilir,oral alındığında %100 biyoyararlılığa sahiptir. Kafeinin sağlık üzerinde hem olumlu hem olumsuz etkisi bulunur. Ilımlı alımı bazı kardiyovasküler hastalıklara, karbonhidrat ve yağ metabolizmasına karşı olumlu etki sağlarken, fazla alımı oksijen türlerini indükleyerek DNA hasarına yol açabilir. Bu mekanizmada üreme sağlığını bozabilir.
Alkol ve Sigara
Akut alkol tüketimi artmış östrojen seviyesi ile ilişkilidir. Östrojende alkole bağlı oluşan artış, folikül uyarıcı hormon salgılanmasının azalmasına ve yumurtlamanın bozulmasına neden olur.
Sigara kullanımı kadınlarda üreme fonksiyonu kaybını hızlandırdığı ve menopoza girme yaşını 1-4 yıl öne çekebildiğini belirtmiştir.
Sonuç olarak:
- Beden kütle indeksinin 20,0-24,9 kg/m² olması önerilmektedir. Obez bireylerde %5-10’luk kilo kaybı bile doğurganlıkta iyileşme sağlar.
- Sebze, meyve ,tam tahıllar, zeytinyağı, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, balık ve deniz ürünleri gibi besinlerden zengin olan Akdeniz diyetinin sperm motilitesinde artış sağladığı bilinmektedir.
Kaynakça:
- Audrey J. GASKINS and Jorge E. CHAVARRO. Diet and Fertility: A Review. Am J Obstet Gynecol. 2018 April ; 218(4): 379–389.
- Arş.Gör.Hande Gül ULUSOY.İnfertilite ve Beslenme.Bes ve Diy Derg. 2020,Mayıs;9(34):8-17.