BilimGenelMakaleler

Geometrinin Tarihsel Serüveni

Google News Abone Ol

Genel bir çerçevede uyarlayacak olursak, gerçek ve gerçekliğe dayanan olgu ve olayların çeşitli yöntemler ile kanıtlanarak bir araya gelmiş düzenli ve sistematik bilgi birikimine bilim denir. Nitekim bilim tarihi içinde en büyük destekçi matematiktir. Matematiği matematik yapan iki temel alan vardır. Aritmetik ve geometri.

Geometri, uzayı ve uzayda nitelendirilen biçimleri ve bunların birbirleriyle olan ilişki ve bağıntılarını inceleyen matematik dalıdır. Etimolojik olarak geometri, dünyanın ölçümü anlamına gelir. Yaşamımızın bir parçası haline gelen geometri, Eski Yunanlılardan bu yana süregelmektedir. İlk doğduğu dönemlerde düzlemde ki ve uzayda ki şekilleri incelemekte olan geometri, günümüzde pek çok alanda başvurduğumuz pratik bir yöntem haline gelmiş bulunmakta.  Yüz ölçümü hesaplama, gök cisimlerinin yörüngelerindeki intizam hesaplamaları, haritalar, krokiler, planlar, ölçekler, mimarlık, makine yapımı… Başlarda nesnelerden ve somut şekillerden süregelen geometri bu yaklaşımını kısa sürede terk edip, sonuçları kanıtlayan gerçek nesnelerin ideal biçimleriyle ilgilenmeye başladı. Bugün özgün olarak düşündüğümüz ve sıkça kullandığımız mühendis kelimesi aslında Arapça kökenli olup ”hendese” yani bilen anlamına gelir. Geometrinin diğer bir ismi de hendesedir.

Hendeseden Geometriye

Geometriyi yer ölçmek olarak tabir etmemizin sebebi ise insanlığın topraktan faydalanmaya başladığı döneme denk düşer. İlk medeniyetlerin ana vatanı olarak gördüğümüz Nil Nehri yılın belli dönemlerinde varlığını bir hayli hissettirir. Temmuz ve ağustos aylarında minimum 7 kilometre, maksimum 40 kilometre olarak taşar. Bu da Mısır halkının toprak üzerinde olan araziler arası sınırlarını siler. Malum etkiye tepki olacağından araziyi işlemek isteyenler arasında ne koparsam kardır bakış açısıyla ”Bu kısım senin, şu kısım benim!” diye kavgalar olur. Aralarında birtakım anlaşmalar bulamaya çalışsalar da kalıcı çözüm bulmak zor olmuştur. Kendilerine rehber olarak gökyüzünü örnek alırlar. Yıldızlarda gördükleri şekilleri kendi durumlarına uyarlamaya çalışırlar.  Her buldukları yeni düzeneği araziye çizerler ve o kısmı birer birer sahiplenirler.  Böylece geometri için küçük insanlık için büyük bir adım atılmıştır. İlk dönemlerinde geometri tamamen idealardan oluşur ve sezgiseldir. İnsanın çevresiyle kurduğu etkileşimden bu rahatça anlaşılabilir. Bu yüzden bu dönemde geometri daha çok görsel türdedir.

Zaman geçtikçe insan, daha farklı yollara çevresiyle etkileşim haline geçer. Böylece geometri içinde yeni bir dönem doğar. Artık geometri, şekillerin ölçülmesi için kullanılabilir hale gelir. Bunu Mısırlıların doğru bir şekilde hacim ve alan hesaplamalarına dayandırabiliriz. Düzgün geometrik cisimler olarak nitelendirdiğimiz küp ve dikdörtgenler prizması yanı sıra geometrik olmayan cisimleri de kendilerince geometrikleştirerek hesaplamışlardır. Hala çözülemeyen sırları olduğuna inandığımız pramitleri göz önünde bulundurarak üçgen alanını çoktan hesaplamış olan Mısırlılar, bundan yararlanarak yamuğun alanını da ölçebiliyorlardı. Dörtgenlerin ve üçgenlerin ilk olarak Mısır’da milattan önce 1550 yılında bir papirüste görülür. Bu papirüste ikizkenar üçgenin alanı, dairenin alanı ve bu iki alan bilgisinden yola çıkarak  Π sayısını yaklaşık 3,1605 civarında olduğu tanımlanmıştır. Papirüste bu kadar bilgi olmasına rağmen açı bilgisine dair bir şey yazmaması ilgi çekmiştir. Anlaşılan o ki, en boy taban gibi ölçümler doğru bilgisiyle yapılmaktaydı. Bu, aslında o zamanlarda 45° ‘nin trigonometrik değerlerini bildiklerini gösteriyor.

İhtiyaçlarından kaynaklanan, anlaşmazlıklarına çözüm olan geometri, günümüzde Mısırlıların attığı temelin üzerine gelişerek çok büyük bir gelişme kaydetmiştir. Biz farkında olalım ya da olmayalım insanlığın çevresiyle etkileşiminden bu yana hayatımızda kilit taşı haline gelmiştir.

Kaynakça

  • http://webders.net/118/geometri-nedir.html
  • https://www.nedir.com/geometri
  • https://ahmetdenizkirli.wordpress.com/geometrinin-tarihcesi/
  • https://www.notbu.net/geometri-nedir-nerelerde-kullanilir/

Hilal Selçuk

Merhaba :) Ben Hilal. Sayısal 2021 öğrencisiyim. Çeşitli spor dallarında okulumu ve kulübümü temsil ettim. Kendimi bildim bileli iletişimi yazarak sağlıyorum. Katıldığım çeşitli sempozyumlar ve bilim koridorları eşliğinde araştırmalarım öncülüğünde sizlere ilgileriniz doğrultusunda bir kapı aralayacağım. Modern dünyanın değişimi üstüne yakın takipçiyim. Hesabımda sanat, bilim ve edebiyatı birbirinden ayırmadan arasındaki ince çizgi üzerinde sizlere bir mum alevi olacağım. Çünkü bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı