Bir zamanlar insanların hayallerini süsleyen hafıza silme, artık hayal olarak kalacak gibi gözükmüyor. The University of California da deniz salyangozları üzerinde yapılan yeni bir çalışma, bizlere hafıza ile oynayabilmenin kapılarını açıyor!
Deniz Salyangozlarında Hafıza Aktarımı Gerçekleştirildi!
RNA molekülü, genetik kodumuz DNA’daki talimatları hücre içinde gerekli yerlere taşıyor ve protein kodlamanın yanı sıra, hücrelerin düzgün çalışması için gereken diğer talimatları da iletiyor. Bu özelliği nedeniyle hafıza aktarımında kullanılması kaçınılmaz oluyor. UCLA araştırmacıları, Aplysia Californica türüne ait 7 deniz salyangozuna ilk olarak elektrik vererek uyarmak istedi. Bu nedenle kuyruklarına 20 dakikada bir olmak üzere, beş kez zayıf elektrik verildi. Ardından bu işlem 24 saat sonra yeniden tekrarlandı ve nihayet salyangozlar da elektrikten korkma refleksi geliştirildi!
Ardından biyologlar salyangozların kuyruklarına parmakla dokundukları zaman, elektrik verilmiş gibi tepki gösterdiğini ve korunma amacıyla büzüldüğünü gözlemlediler. Bu hassaslaşma tepkisi 50 saniye sürdü. Elektrik verilmeyen salyangozlar ise sadece 1 saniye için büzüldüler.
Sonraki basamakta biyologlar elektrik verilmiş deniz salyangozlarından RNA alarak, elektrik verilmemiş diğer 7 deniz salyangozuna aktardı.
Elde edilen sonuç bir hayli şaşırtıcıydı: Elektrikten korkma refleksi gelişmemiş olan ikinci grup salyangozlar da tıpkı ilk grup gibi büzülmeye başlamıştı!
Sonuç karşısında şaşıran bilim insanları, bu salyangozların nöronlarını incelemeye karar verdi. Aradaki farkları ve benzerlikleri görmek istiyorlardı. Bu nedenle petri kabındaki duyusal nöronlar ile motor nöronları karşılaştırmalı olarak analiz ettiler (Duyusal nöronlar hayvanların elektrik şokunu algılamasını sağlarken, motor nöronlar da kendini koruma refleksi geliştirerek büzülmesini sağlıyordu).
Bu araştırmadan iki önemli sonuç ortaya çıktı :
- Elektrik verilmeyen deniz salyangozlarının beynine, kuyruğuna elektrik verilen bireylere ait duyusal nöronların ekilmesi; elektrik verilmeyen bireylerde şoktan kaçınma refleksi geliştirdi. Kısacası biyologlar RNA yoluyla bu hayvanların beynine kendilerine ait olmayan bir anıyı eklemeyi başardı.
- Elektrik verilen deniz salyangozlarının beynine, yine elektrik verilen diğer bireylerden alınan duyusal nöronlar eklendiği zaman alıcı grup daha fazla ürktü ve bu da elektrikten kaçınma refleksinin pekiştiğini gösterdi. Ancak, bu pekişme motor nöronlarda görülmedi. Demek ki motor nöronlar refleks geliştirmeyi duyusal nöronlardan öğreniyordu.
Edinilen bu olağanüstü bilgiler doğrultusunda eski bir kanı daha çürütülmüş oldu. Eskiden anıların nöronların diğer nöronlara bağlanmasını sağlayan sinaps iplikçiklerinde depolandığını sanıyorduk. Ancak, gördük ki bazı anılar nöron DNA ve RNA’sının bulunduğu çekirdek zarının içinde genetik olarak depolanıyor. Bu da insan beyninin anıları genetik olarak kodlayıp saklayabileceğini gösteriyor. Özetle bazı anılarımızı genetik olarak aktarabiliyoruz!
Bu buluşun ileride pek çok nörolojik hastalığın tedavisinde kullanılabileceğini ve hastalara gerçekten de bir tedavi sunabileceğini düşünmemek elde değil. Kim bilir, belki de Alzheimer gibi hastalıklar bu yöntemle tarihe karışabilir…