Ebola ölümcül olabilecek ağız, burun gibi solunum yolları ile veya kan, dışkı gibi vücut sıvıları ile bulaşabilen, özellikle geçtiğimiz yıllarda Batı Afrika’nın muzdarip olduğu bir virüstür. Kolay bulaşabilen bu virüsün bulunduğu bir ortam da virüsten korunmanın yolu ise ebola virüsü taşıyan kişilerle temasta bulunmamaya dikkat etmek, sık sık elleri yıkamaktan geçiyor. Ebola virüsü taşıyan hastanın tedavisinden sorumlu kişilerin ise eldiven ve maske kullanmaları gerekiyor.
Vücut boşluklarındaki hücrelere yerleşen ebola virüsü, genetik materyalini hücreye aktarır ve hücre mekanizmasını ele geçirerek kendini çoğaltmaya başlar.
Ebola Belirtileri
Virüs vücuda girdikten sonra en erken 2 olmak üzere ortalama 8-10 gün arasında belirtileri gözlemlenebilir.
Ani ateşler, yorgunluk, şiddetli baş, kas ve boğaz ağrıları gibi Grip ve Sıtma Hastalığı ile başlangıçta aynı semptomlara sahip olan bu virüs sonralarında ishal, kusma, açıklanamayan kanama ve morarmalar ile kendini gösterir.
Yeni Teknoloji
Yayılmadan önce tespit edilmesi önem taşımaktadır ve bu önem üzerine yapılan çalışmalarda, tek bir kan numunesi içinde Ebola, Lassa Ateşi ve Sıtma’dan gelen antijenleri eş zamanlı olarak tespit etmek için güçlendirilmiş yüzey Raman saçılımı (SERS) etiketleri kullanan bir immünolojik test teknolojisini geliştirdi. Test, tek tek veya gruplandırılmış örnekler de 30 dakikadan az bir sürede sağlanıyor.
2014 yılında Batı Afrika’daki Ebola salgınından alınan 190 klinik örnekle birlikte, 163 Sıtma Pozitif ve 233 Negatif Kontrol ile yapılan çalışmada, Ebola tespitinde %90,0 duyarlılık ve %97,9 özgüllük sağlanmış, Sıtma tespitinde %100,0 duyarlılık ve %99,6 özgüllük sağlanmış.
Bu teknoloji, potansiyel olarak düşük kaynaklı ortamlarda salgının tespit ve klinik triyaj (Triyaj, savaş alanlarında ve acil servislerde tıbbi müdahale önceliklerini belirleme sistemi) için önemli bir araç olarak tanımlanmaktadır.