BilimGenelMakalelerTeknoloji

DNA Moleküllerinden Süper Bilgisayarlara

Google News Abone Ol

PC’Ier durmaksızın hızlanıyor, oysa karmaşık sorunlar için performansı yüksek bilgisayarlar gerektiğinde, IT yolda kalıyor. Araştırmacılar doğanın nasıl işlediğini analiz etmiş bulunuyor ve genlerle hesaplamaya başlıyorlar.

Dijital hafıza mı, analog hafıza mı?

Bilim adamları bugüne kadar hücre genlerini açıp kapayarak veriyi 1 ve 0’lar halinde kaydedebiliyordu. Ancak 1 ve 0 arasındaki ara değerleri almayan bu organik dijital sistemler sıcak ile soğuğun ortası olarak yorumlanan ve asla kesin bir değer almayan “ılık” gibi mantıksal işlemleri geçekleştiremiyordu. Oysa insanları sıradan bilgisayarlardan ayıran en önemli noktalardan biri de dünyayı siyah-beyaz görmek yerine esnek düşünebilmemiz, hayattaki nüansları yakalayabilmemiz. Örneğin bir kadın klimalı odada üşürken bir erkek klimanın odayı daha fazla soğutmasını isteyebiliyor.

Gestalt akıl, kolektif hafıza

Lu ve arkadaşları bu kez enformasyonu tüm E. coli bakteri kültürüne yaydılar. Kolonideki bazı bakteriler antibiyotiğe diğerlerinden daha dayanıklı idi. Siyah ve beyaz, antibiyotiğe dirençli olma ya da olmama gibi verileri koloniye rastgele dağıtan bilim adamları, antibiyotiğe dirençli bakterilerin az ya da çok sayıda olmasına bağlı olarak (ki tam sayıyı önceden belirlemek imkansız) koloniye bulanık veri kaydetmeyi de başardılar; yani bir anlamda sıcakla soğuğu karıştırarak ılık kavramını, siyahla beyazı karıştırarak gri rengi ürettiler. Lu’nun belirttiği gibi “Kaydedilecek veriyi tüm koloniye dağıtmak, yani bilgiyi tek tek bakterilerin genetik hafızasına kaydetmek yerine tüm bakterilere yaymak, organik bilgisayarların gri ve ılık gibi ara değerler almasını sağlıyor”.

Bu da ileride organik bilgisayara dönüşecek olan insan hücrelerinin insan zihniyle aynı dili konuşarak, insan gibi düşünen bir sistem oluşturmasına ve insan beynini vücudun geri kalanıyla desteklemesine imkan verecek. Kısacası insan gibi düşünen ilk robotlar metalden üretilen cansız robotlar yerine et ve kemikten oluşan organik robotlar olabilir. Bu bağlamda insan gibi düşünen ilk robotlar tıpkı Battlestar Galactica dizisindeki Cylonlar gibi insana benzeyen androitler olabilir.

Süper Hızlı Bilgisayarlar

İngiltere’de bulunan Manchester Üniversitesi araştırmacıları geleceğin süper hızlı bilgisayarlara şöyle bakıyor: “Çalıştıkça Gelişen Modeller

İngiltere’de bulunan Manchester Üniversitesi araştırmacıları geleceğin süper hızlı bilgisayarları geliştirmek amacıyla DNA molekülleri kullanacaklarını açıkladı. Üniversitenin profesörlerinden Ross D. King ve ekibi yaptıkları geniş çaplı mühendislik fizibilitesi sonucunda “Nondeterministic Universal Turing Machine – NUTM” (yani Kararsız ve Evrensel Turing Makinesi) adlı bir çalışma yayınladı. Son yıllarda hem bizim kullandığımız elektronik bilgisayarlar hem de istihbarat, güvenlik ve fizik araştırmaları için kullanılan kuantum bilgisayarların çalışma prensipleri ne kadar iyi anlaşılmış durumda. Söz konusu ekibin çalışması ise DNA moleküllelerini kullanan NUTM bilgisayarın mümkün olabileceğini ortaya koydu.

Konuyu daha iyi anlamak için Prof. Ross D. King’in açıklamalarına bakalım;

“Bir labirrentte bulunan bilgisayar çıkış yolunu arıyor ve sonunda sağa ya da sola gideceği bir yol ayrımna geliyor. Bu noktada bilgisayarın tek bir yolu seçip o yoldan sonuca ulaşması gerek. Ancak yeni nesil bilgisayarlar bu noktada kendini çoğaltarak her iki yola da gidebilir böylece sonuca daha çabuk ulaşmış olur” diyor.

Bildiğimiz gibi elektronik bilgisayarlarda sabit sayıda yonga bulunur ve çoğaltılması mümkün değildir.

Açıklamasına devam eden Prof. King: “Normalde bilgisayarlarda kullanılan silikon yongalar yerine yeni nesil NUTM bilgisayarlarda DNA modüllerini kullandığımız için bu mümkündür. Kuantum bilgisayarların girdikleri labirentte bir simetri varsa gene iki yola çoğalarak giderler. Bunu yaptıklarında ise çözmeleri gereken diğer labirentlerde çoğalamazlar ve dolayısı ile bu durum onları sınırlandırır.” Her yerde süper hızlı bilgisayarlar kullanılabilir duruma gelecek “Ayrıca DNA molekülleri çok küçük oldukları için dünyadaki tüm akıllı cihazların işlemcilerinde ve elektronik bilgisayarlarda kullanılabilir olacak. Çok çok daha az enerjiye ihtiyaç duyacağından, hemen hemen her yerde süper hızlı bilgisayarlar kullanılabilir duruma gelecek.”

Bildiğimiz tüm elektronik sistemler sadece 0 ve 1 olarak farklı iki seçenek sunarlar. Ancak DNA molekülünde A(Adenin) – G(Guanin) – S (Sitozin – T(Timin) olmak üzere dört farklı biyolojik molekül mevcut. Kendini çoğaltabilme özelliğine sahip olan DNA moleküllerinin yeni bilgisayarlarda kullanılmaya başlaması belkide ileride Matrix filmindeki yapay zekayı deneyimleme fırsatını sunabilir.

Meysa Kardelen Akan

Merhabalar, ben Meysa Kardelen Akan. 20 yaşında, moleküler biyoloji ve genetik lisans öğrencisiyim. Bilime özellikle de genomik tıp'a ilgim var. Her zaman daha çok araştırarak, yeni bilgiler öğrenmeye çalışıyorum.  Okul dışında derneklerde görev alarak her gün bir başka insana bir iyilik katmaya çalışıyorum. Yazılarımla ilgili aklınıza takılan noktaları, katmak istediğiniz şeyleri ya da herhangi bir yazı konusu fikri için lütfen mail atmakan çekinmeyiniz. [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir