BilimGenelMakaleler

Cryonics Projesi: Diriltilen Bedenler

Google News Abone Ol

İnsanoğlu ölümün yaklaşmasıyla birlikte yaşamını sürdürebilmek için farklı yollar arayışına girdi. Dünyaya bağımlı hale gelen insanoğlu , dünyadan kopmamak için bilim kurgu filmlerini aratmayacak bir deney tasarladı. Cryonics deneyi , canlıların belirlenen koşullar altında dondurulmasına olanak sağlıyordu. Alcor şirketi bu deneyi başlı başına bir endüstüriye dönüştürdü. İnsanları tüpler içerisinde dondurmayı başladı , şirket gelen olumsuz yorumlarada şu yanıtı verdi: Bu yöntemin başarısız olacağına dair elinizde yeterli delil yok , dedi. Şu an bu yönteme talep artmaya devam ediyor , ülkemizden 15 kişi dondurulmak için başvuruda bulundu.

Cryonics Projesi Fikrinin Çıkışı

Fikri ilk olarak öne süren Benjamin Franklin’dir. Franklin yazdığı bir mektupta şu cümleyi kurmuştur: ” Keşke insanları dondurup ileride uyandıracağımız bir metod mümkün olsaydı ”  demiştir. Aslında bu cümleyle bir nevi projenin temellerini atmış oldu. Fizikçi Robert Ettinger  , 200 yıl sonra bu mektuptan etkilenerek araştırmalar yapmaya başladı ve bu yöntemin sadece ölüm anında işe yarayabileceğini öngördü. Çalışmalar hızlandı ve Cryonics Enstitüsü kuruldu.

Yöntem için bir model organizma gerekliydi ve bunun için araştırmalara başlandı , doğada bulunan bir kurbağa türünden esinlenildi. Ağaç kurbağaları(Rana sylvatica) enteresan bir şekilde kışın birden fazla donup erime yapabiliyorlardı. Vücutlarındaki doğal antifriz  mekanizmasını kullanarak kışın kurbağaya buz kristalleri değdiği anda kurbağanın dış kısmı donuyor , iç kısımda ise kanında buluna özel bir protein sayesinde kandaki suyun donması sağlanıyor.  Hücrelerin  zarar görmemesi için  karaciğer glikoz salgılamaya  başlıyor ve  hücrelerin içi glikoz ile doluyor , sadece dış kısmı donan hücreler bu şekilde zarar görmüyor. Donan kurbağalar bu şekilde haftalarca kalabiliyorlar ve yaşamsal faaliyette bulunmuyorlar , ardından havanın ılımasıyla birlikte içeriden dışarıya doğru çözülmeye başlıyorlar. Buradan yola çıkarak Cryonics Projesine kanıt olarak 1992 ‘de enstitü sponsorluğunda  3.5 yaşındaki bir köpek , önce kanı çekilerek sonrada dondurularak öldürüldü. Köpek 70 dakika ölü olarak bekletildi , ardından kan vücuda tekrar verilmeye başladı ve vücut ısısı eski haline getirildi. Köpek işlemin ardından yaşamaya devam etti , bu deney Cryonics projesinin  en büyük destekçisi oldu. Bunlardan ayrı olarak tıptan bir örnek verecek olursak derin soğutma yöntemi ile beyin cerrahisi sırasında hastaları kapatmak için kullanılır. Kalp derin soğutma yöntemi ile geçici süre kapatılır.

Cryonics Projesi Nedir?

Bu , kelimenin tam anlamıyla bir deney yani bilim insanlarının ölümü engelleme çabasıdır. Hastaları sıvı azot tüplerinde(cryo) belirli koşullar altında dondurarak  ölümüne engel olmaya çalışmaktır. Dondurulan kişiler genellikle hastalıkların tedavisi bulunmayan insanlardır. Projenin temel hedefi , dondurulan insanların gelecekte hastalıklarına tedavi bulunduğu anda yeniden uyandırılmalarıdır.

Cryonics projesi temelde üç olguya dayandırılır:

1) Temel yapı  stabil şekilde korunursa yaşam durdurulabilir ve yeniden başlatılabilir

İnsan embriyoları ,  yaşamı tamamen durduran sıcaklıklarda yıllarca saklanabilir. Eğer örnek verecek olursak tüp bebek yönteminde insan embriyoları sıvı azot tanklarında -196 derecede yıllarca saklanır ve geri çözündürüldüğünde % 90 oranında canlılıklarını koruyabilmektedir. Hücrenin yapısı ve kimyası korunursa yaşam durdurulabilir ve yeniden başlatılabilir.

2) Vitrifikasyon(camlaştırarak dondurma)  biyolojik yapıyı çok iyi koruyabilir

Kriyoprotektan(dimetil sülfoksit) gibi kimyasallar kullanılarak buz oluşumunu en aza indirgeyerek çok düşük sıcaklıklara soğutulmasına izin verir. Hastanın vücudu stabil buzsuz bir duruma ulaşır. Bu teknoloji sayesinde insan beyni gibi karmaşık bir yapı donmadan yapısal bir koruma sağlanır.

3)Yapıyı moleküler düzeyde onarma yöntemleri

Yeni gelişen nanotıp veya nanoteknoloji sayesinde kapsamlı doku onarımı ve rejenarasyon yapacak cihazların önü açıktır. Gelecekte teorik olarak hafızayı ve kişiliği kodlayan temel beyin yapılarının enfekte kaldığı bir kişiyi kurtarabilir.

Temel yöntemi kısaca anlatırsak klinik olarak ölümü gerçekleşen hastaların kanları damarlarından boşaltılıyor daha sonra antifriz ve organ koruyucu kimyasallar damarlara  enjekte ediliyor. Hastadan çekilen kan organ taşıma kutularına yerleştiriliyor. Bütün vücut -196 derecedeki sıvı nitrojenli tüplere(cryo) yerleştiriliyor. İnsanlar resmi olarak ölüler ancak tıbben tamamen ölü sayılmıyor. Artık bazı şirketler bireyleri tekrar diriltmek yerine anılarını bir robota aktarmaya çalışıyorlar

Cryonics Projesinin Canlandırma Prosedürü

Bu prosedür üç yöntemden oluşuyor: yerinde onarım, moleküler tarama, geri yükleme

1) Yerinde onarım (In situ onarım)

İsminden de anlaşılacağı üzere doku onarımına dayalıdır. Referans doku veya herhangi bir fonksiyonel doku için en düşük onarım yöntemine denir. Fonksiyonel olarak kendini geri yükleyebilen doku onarılacak ve korunacaktır. Bu işlem tıbbi nanobotlar olan cryobotlar dolaşım sistemi üzerinden tünelleyerek yapar. Cryobotlar dokular üzerinde durum değerlendirmesi yapmaktadır.

2) Moleküler tarama

Bu yöntemde her atomun bulunduğu pozisyon ve dış görünüşünü verir. Hastanın dokuları ve moleküler yapısı hakkında geniş bir bilgi portalı sunar. Ana aşamaları üçe’e ayrılır (1) moleküler tarama (2) taramanın işlenmesi (3) hastayı işlenmiş taramadan fiziksel olarak geri yükleme . Ciddi hasar durumunda bile etkili sonuçlar verebilme potansiyeline sahiptir.

3) Geri yükleme

Bilgileri moleküler bir taramadan işler, tüm beyin emülasyonu oluşturmak için kullanılır. Biyolojik bir vücudu fiziksel olarak geri yükleme işlemini ortadan kaldırır.

Cryonics Projesinin Maliyeti

Bu proje yukarıda anlatıldığı üzere maliyeti çok yüksek hatta orta gelirli bir hasta için astronomik bir ücret istenmektedir. Bu teknolojiyi uygulayabilen altı enstitü var. İçlerinde en pahalı olan Alcor şirketi , hastadan tüm işlemler için 200.000 dolar, en düşük fiyat 28.000 dolar ücret talep etmektedir. Bu şirketler işlemler için fatura kesmiyor, kendilerini küçük bir organizasyon olarak tanımlıyorlar işlemlerini bir fon aracılığı ile sürdürüyorlar. Astronomik fiyata karşı şu an 300 kişi cryo tüplerinde uyandırılmayı bekliyor ve dondurulmak için sırada 1000 kişi var. İlerleyen yıllarda sayı daha da  artabilir , kendi çapında bir sektöre dönüşmek üzere.

Aynur Atan

Nevşehir Hacı Bektaşi Veli ÜniversitesiMoleküller Biyoloji Genetik

2 Yorum

  1. Çok uçuk bir proje gibi duruyor. Bu şekide ki bir düşüncenin doğada karşılığı olabilecek bir olay veya canlı varmı acaba? Dayanak noktası nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir