Bir çoğumuzun aklına kutuplar gelebilir ama bilinen evrendeki en soğuk yer −272.15 santigrat derece ile Bumerang bulutsusudur. Fiyonk bulutsusu olarak da bilinen bu nesne, yıldız çekirdeğinden çıkan gazdan oluşmuştur. Bu gaz dışarıya 164 km/sn hızla hareket etmekte ve uzayda çok büyük bir hızla genişlemektedir. Çok düşük sıcaklığın nedeni bu hızlı genişlemedir.
Bumerang Bulutsusu
1980 yılında Keith Taylor ve Mike Scarrott tarafından keşfedilen ve beraber Bumerang bulutsu adını verdikleri bulutsu 1998 yılında hubble teleskobu ile ayrıntılı görüntülendi. 1980 yılındaki teleskopların yetersizliği göz önünde bulundurulursa araştırmacıların ileride daha detaylı bir şekilde incelemeye aldıkları bulutsunun aslında fiyok ve kum saati benzeri bir şekilde olduğunu fark edecekler. Bulutsunun etrafında, ALMA (Atacama Large Milimeter/submilimeter Array-Şili’de bulunan astronomik interferometre radyo teleskopları) sayesinde, yıldızı çevreleyen kalın toz parçaları kemeri de bulundu; bu, bazı ışık dalgalarının içinden geçmesini önlüyor ve bulutsunun fiyonk şekli almasını sağlıyor. 1995’te, Şili’deki 15 metrelik İsveçli ESO Altmilimetre teleskobunu kullanan gök bilimciler, laboratuvar ortamında yaratılan Bose-Einstein yoğuşması durumunun dışında bulutsunun evrenin en soğuk yeri olduğunu gösterdiler. −272 °C ile, mutlak sıfırdan sadece 1 °C daha sıcaktır.
NASA’da çalışan bir bilim insanı ve aynı zamanda Astrophysical Journal adlı yayının başyazarı olan Raghvendra Sahai, “Bulutsu, dünyadan teleskoplarla bumerang şeklinde ya da iki lob da diyebileceğimiz şekilde görünüyor; ancak sanılandan çok daha büyük ve hızla evrene genişliyor.”
Sahai, “Bu, yıldızların nasıl öldüğünü ve gezegen bulutsuları haline geldiklerini anlamamız açısından önemli,” diyor. “ALMA’yı kullanarak, güneş gibi yıldızların yaşamlarının nasıl sona erdiğini anlayabiliyoruz.” Bumerang Bulutsusu, Dünya’dan 5000 ışık yılı uzaklığında, Samanyolu galaksisinin içerisinde yer alıyor.