Dünya Sağlık Örgütü daha önceki zamanlarda şişmanlığın tanımı olarak vücuttaki yağ miktarının fazlalığı tanımını kullanıyordu fakat şuan bölgesel ya da genel olarak yağ dokusu fazlalığı olarak değiştirdi. Yani karın çevremizdeki yağ dokusundaki fazla miktar kilomuz ideal BKI aralığında olsa bile risk hala var demektir. Bu yüzden DSÖ bel çevresi ölçüm kriterinin risk tanımlamasında yaparken kullanabileceğimiz en yapılabilir, basit yöntemlerden biri olarak bahsediyor.
Bel Çevresi Kaç Olmalı?
Bel çevresi şişmanlık veya şişmanlığın getirebilceği kronik hastalıklar için önemlidir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm olarak kritik noktası belirlenmiştir. Cinsiyete göre farklılık gösterir bu yüzden kadınlarda en fazla 88, erkeklerde en fazla 102 cm olmalıdır.
Pek çok hastalığa zemin hazırladığından bahsetmiştik bu nedenle bel çevresi yağlanmasına günümüzde daha çok dikkat etmeliyiz. Beslenme programıyla ve aktiviteyle bel çevresine bağlı riskli hastalıkların önüne geçmemiz mümkün.
Doğru Ölçüm Nasıl Yapılmadır?
Bunun için gerekli olanlar sadece mezuradır ve bel ölçümü deyince belimizin en ince noktasını baz almalıyız. Doğru ölçüm yapabilmek için sağ leğen kemiğinizin en üst noktasından itibaren mezurayı belinizde çevirmemiz gerekir. Göbek deliği hizasına denk gelen sayı bel çevresi ölçümüzü verecektir.
Bel/Kalça oranından bahsedicek olursak öncelikle bu oran veya fit olmanın göstergesi değildir. Özellikle bel bölgesi yağlanmannın olup olmamasıyla alakalı bilgi almak için kullanılır.
Bu oran santral tipi dediğimiz obezitenin göstergesidir. Bireyin beli ince ama kalçası geniş olabilir bu bireyin bel / kalça oranı bu yüzden düşük çıkarsa zayıf demek değildir. Bu yüzden; kişilerin sadece oranına bakarak konuşmak çok doğru değildir bki de göz önüne alınmalıdır.
Santral tipi yağlanması olan bireylerde; obezite, kardiyovasküler hastalıklar, insülin direnci, yüksek şeker, bozuk lipid profilinin görülme sıklığının olmayanlara göre daha yüksek olduğunu kanıtlanmıştır ve cinsiyete göre farklılıklar ortaya çıkar. Bel/Kalça oranı erkeklerde 1.0, kadınlarda 0.8’in üzerine çıkmamasına dikkat edilmelidir. Eğer oranlarınız sağlıklı aralıklarda değilse diyetisyenden bilgi gerekirse yardım almalısınz.
Ayrıca her gıdanın fazlasının vücutta yağ olarak depolanmaya gider. Meyve sağlıklı bir besindir yine de fazla tüketimi de bel çevresini artımına yol açabilir. Yeterli ve dengeli tüketmenin mantığıda burdan geliyor aslında bu yüzden hayatımıza bunu yerleştirmek çok önemlidir. Yağlanmaya sebep olabilcek bazı örnekler olarak aksam sadece meyve yiyip yatılınca, saat 6′ dan sonra yemek yememek, kahvaltı, öğle gibi önemli ana öğünleri atlamak veya dengesiz fast foodlarla geçiştirmek. Diyet yaparken hiç ekmek tüketmemek, ara öğünler yapmamak, yüksek karbonhidratlı besinlere beslenme düzeninde sıkça yer vermek gösterilebilir. Pilav, makarna, tatlı, hamurişi çorba gibi yemekleri aynı öğünde ve fazlaca tüketimi, kuruyemiş, kuru meyve gibi gıdaları farketmeden gereğinden fazla yemek, light gıdaların sıfır kalori olabilceği düşüncesi yanlış uygulamalardandır. Bu ve bunun gibi birçok örnekle vücuda giren kalorinin harcadığımızdan fazla olması veya çok kısıtlama uygulayarak vücudun kendini koruma altına alması yapılan hatalardandır. Unutmayın herkesin uygulaması gereken beslenme tarzı farklıdır uzmandan desteklemek gerekir.