Demir ve Anemi Arasındaki İlişki
Dünya üzerinde insanların büyük çoğunluğunda görülen mikronutrient eksikliklerinden en yaygın olanı demir eksikliğidir. Demir; oksijenin taşınması ve depolanması, oksidatif metabolizma, bazı reaksiyonların katalizlenmesinde ve hücre büyümesi, çoğalmasında büyük öneme sahip bir elementtir. Demir eksikliği kişide anemiye yol açmakta ve kişilerde öğrenme bozuklukları, iş performansında düşüş, yüksek sağlık harcamaları gibi nedenler doğurmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde anemi görülme oranı gelişmiş ülkelere oranla çok daha yüksek bulunmakta ve demir eksikliği anemisi ülkemizde ciddi bir halk sorunu olup dünyada da önde gelen sağlık sorunlarından biridir.
Demir Eksikliği Anemisi ve Risk Grubu
Aneminin oluşmasında farklı mikronutrient eksiklikler etkili olsada en büyük etmen demir eksikliğidir. Çocuklarda, gebelerde, laktaston ve menstrüasyon döneminde olan kadınlarda anemi görülme sıklığı daha yüksektir. Kadınlarda menstrüasyon dönemine bağlı anemiler sık ortaya çıkmakla birlikte erkeklerde ve menopoz sonrası kadınlarda da GİS (gastrointestinal sistem) kanamalarına bağlı kan kayıpları ile anemi ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenlerde erkeklerde demir eksikliği anemisi görülme sıklığı kadınlara oranla çok daha azdır. Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, yeterli anne sütü ile beslenemeyen ve altı aydan uzun süre anne sütü alan bebeklerde, demir değeri düşük besinlerle beslenenlerde, sık enfeksiyon geçirenlerde ve bir yaşından önce inek sütü ile beslenmeye başlayan bebeklerde anemi görülme riski yüksektir. Düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ve prematürelerde anne sütüne ek olarak dördüncü aydan iki yaşına kadar demir desteği yapılması gerekmektedir görülmektedir. Gebelikte anne ve fetüsün demir gereksinimi fazla olmakla birlikte annenin günlük alımına ilave olarak 27 mg/gün demir alması gerekmektedir. Aksi halde ilerleyen dönemlerde anne karnındaki bebekte anemi ve anemiye bağlı semptomlar ortaya çıkabilir. Demir eksikliği olan çocuklarda mental ve motor davranış yetersizlikleri, büyüme ve gelişmede gerilik, enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık olmaktadır.
Anemi oluşumunu alkol, sigara, çay kullanımı ve kişinin beslenmesi de tetiklemektedir. Anemi, çoğunlukla kişilerde kendini semptomlar ile belli etmektedir ancak çoğu zaman hastalar başka sebepler ile hastaneye gittiklerinde yapılan testler sonucunda saptanmaktadır.
Demir Eksikliği Anemisi Belirtileri
- Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi
- Nefes almada güçlük
- Bulanık görme, uykusuzluk, titreme, iştahsızlık
- Deride, göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk
- Çarpıntı
- Bacaklarda ödem
- Kaşık tırnak
- Pika (buz ve toprak yeme)
Anemide Tedavi
Demir eksikliği iki şekilde kontrol altına alınabilmektedir; birincisi ilaç tedavisi ile demir takviyesi alımı ikincisi ise demir eksikliğine neden olan altta yatan hastalığın bulunması ve tedavi edilmesidir. Çünkü tüketilen besinler günlük demir gereksinimini karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Demir İçeriği Zengin Besinler
Sakatatlar, dana eti, koyun eti, tavuk etinde demir içeriği ve emilimi oldukça yüksektir. Etlerin haricinde demirin zengin kaynakları arasında iyi pişmiş kuru baklagiller, soya fasulyesi, yumurta, kuru meyveler (özellikle kuru üzüm, kuru kayısı), pekmez, yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı), fındık, fıstık, susam, tahin gibi besinler yer almaktadır.
Demir emilimini artıran etmenler
C vitamini, laktat, pirüvat, süksinat, früktoz, sorbitol, hidroksikinon, midenin asit salgısı, et, balık, tavuk, demire olan gereksinimin artması, depoların azalması, hipoksemi, artmış eritropoez
Demir emilimini azaltan etmenler
Fitatlar (kepekli un, kepekli ekmek, kuru baklagiller), tanenler, çay, kahve, kakao, malabsorbsiyonlar, antasitler
Kaynakça:
- İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri,Anemiler Sempozyumu,19-20 Nisan 2001, İstanbul, s. 23-32
- Çocuk Beslenmesinde Demirin Yeri ve Önemi,Dr. Selda Hızel Bülbül
- Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2007; 50: 12-15
- Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi 2016;3(1):1-6